Değerli Kardeşim,

Sesli zikretmek bidat değildir. Zikir, Allah’ı anmaktır. Kur’ân’ın sarih emirlerindendir.

▪️“Beni anın, ben de sizi anayım.” (Bakara Sûresi, 2/152),“Allah’ı çokça zikredin ki, felaha eresiniz.” (Enfal Sûresi, 8/45)”

…Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”(Rad, 13/28) ayetleri, bu konudaki pek çok ayetten sadece üçüdür.

Zikir iki türlü olur:

1. Lisan ile.

2. Kalb ile.

Asıl olan kalbin zikretmesidir; dil buna sadece bir tercümandır. Yalnız dilde kalan evrad, kalbe intikal etmedikçe, zikir sayılmaz.( İz, Tasavvuf, 243)Tarlada çalışan çiftçinin, dairede çalışan memurun, fabrikada çalışan işçinin Allah’ı hatırlaması, bir zikirdir. Kur’ân-ı Kerîm bu kimseleri şu şekilde metheder:

▪️“Öyle insanlar vardır ki, ne bir ticaret, ne bir alışveriş onları Allah’ı zikirden, namazı kılmaktan, zekatı vermekten alıkoyamaz.” (Nur Sûresi, 24/37)Bunlar, “dışı sahra-yı kesrette, içi umman-ı vahdette” olan kimselerdir. Dış dünya ve bununla meşguliyet, onların gönül âlemlerini bulandırmaz. İç âlemlerinde vahdet ile teneffüs ederler.Bütün tarîkatların üssü’l-esası olan zikir, kalbi şeffaflaştırır. Ona letafet kazandırır. O kalbi, ilham esintilerine duyarlı bir alıcı haline getirir.Tarikatların halka kurarak yaptıkları zikir caizdir.

Selametle…

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂