Bilmeyen ve öğrenme aşamasında olan kimselerin, namazda ve diğer zamanlarda Latin harfleriyle yazılmış sureleri okumalarına ruhsat vardır. Ama böyle bir zaruret yoksa sebebsiz olarak Latin harfleriyle yazılmış Kur’anı okumak doğru olmaz. Bu alfabe Kur’an dili olan Arapçanın bütün seslerini çıkarmaz ve anlam bozukluğuna neden olur.
Bu şekilde yazılmış Kur’anı okumanın da sevabı vardır ve okunan Kur’an geçerli olur. Kur’anı öğrenenlerin Arap harflerinden öğrenmeleri tavsiye edilir, ideal olan budur.

Kur’an’ı Başka Bir Dille Yazmak Okumak Mümkün mü?

Araplardan başka Farsça, Hintçe, Çince, Uzak Doğu dilleriyle konuşan Müslümanlar da, biz Türkler de Müslüman oluşumuzdan bu yana Kur’an’ı Arapça olarak yazmış, o dille okumuşuz. İslam alimlerinin de ortak görüşü, Kur’an’ın başka dille yazılamayacağı yolundadır. Bunda ittifak vardır.

Zaten Kur’an’ı başka bir dille yazmak mümkün olmadığı gibi, başka bir dille doğru olarak okumak da mümkün değildir. Çünkü Kur’an harflerinin kendisine has özellikleri vardır. Bu harflerin bazılarının karşılığı ve okunuş şekli başka dilin alfabelerinde mevcut değildir. Söyleniş bakımından birbirine benzer harfler olsa da, mahreçleri (ağızdan çıkış yerleri) itibariyle de farklıdır. Mesela, Arapça için “lügat-ı dad” denir; yani Fatiha suresinin sonundaki “veleddallin” deki “dad” harfi hiçbir lisanda bulunmamaktadır. Bu harfin bulunduğu bir kelimeyi başka bir lisanın ifade etmesi mümkün değildir.

Latin Harfleriyle Kur’an’ı Okuma Neden Sakıncalı?

Mesela Türkçede sadece “h” harfi yerine Arapça’da üç çeşit “h” harfi vardır. Noktasız “ha” noktalı hırıltılı “ha” ve ”he”. Aralarındaki farkı küçük bir misalle açıklayalım. Noktasız ha ile yazılan “mahluk”, noktalı hırıltılı ha ile yazılan “mahluk” ve he ile yazılan “mahluk”. Her üçünün de Türkçe de yazılışı ve okunuşu aynıdır. Halbuki Arapça’da birincisi tıraş edilmiş, ikincisi yaratılmış, üçüncüsü ise helak edilmiş anlamındadır. İşte Kur’an’ı Latince yazıdan okuyan birisi bu farkları anlayamayacağından, söz gelimi Allah’ın yaratmasından bahseden bir ayeti, farkına varmadan “tıraş etmek” veya “helak etmek” manasına okuyabilecektir.

Yine Kur’an harflerinin içinde üç adet “ze” vardır. Biri ince “ze”, biri peltek “zel”, diğeri de “zı” dır.

Türkçe’deki “s” yerine üç harf bulunur. “sin, sad” ve peltek “se”. Arapça’ya has bir harf vardır ki, o da “ayın” olarak okunan harftir. Bu harf başka bir dilde pek bulunmamaktadır.

Şimdi Kur’an harflerini bilmeyen bir kişi, yukarıdaki harfler Türkçe ile yazıldığı zaman nasıl okuyacaktır? Bu harfleri çıkaramadığı gibi, okuduğu kelime ve ayetler de birer Kur’an kelimesi ve ayeti olmaktan uzak olmaz mı?

İşte Latin harfleriyle yazılmış olan Kur’an’ı, daha bunlar gibi pek çok mahzurlardan dolayı doğru olarak okumak mümkün değildir. Kur’ an okumasını öğrenmek isteyen kimse ancak onu aslından okumak suretiyle öğrenebilir. Böylece sıhhatli bir neticeye varmış olur.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

TÜRKÇE AÇIKLAMALI KUR’AN MEALİ OKUNABİLİR Mİ?;

KUR’AN-I KERİM’İ TECVİTLİ OKUMANIN HÜKMÜ NEDİR?

İMAN ETMEK NEDİR? ŞARTLARI NELERDİR?

NEDEN İMAN ETMELİYİZ?

ALLAH’I BULMAK VE ALLAH’I ARAMAK, NE DEMEKTİR?