“Ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır, günahı alenî işleyenler hariç. Kişinin geceleyin işlediği kötü bir ameli Allah örtmüştür. Ama, sabah olunca o: ‘Ey falan, bu gece ben şu şu işleri yaptım!’ der. Böylece o, geceleyin Allah kendisini(n işlediği günahı) örtmüş olduğu halde, sabahleyin, üzerindeki Allah’ın örtüsünü açar. İşte bu da günahı alenî işlemenin bir çeşididir.” (Buharî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52-2990)

Bu hadiste özellikle “suçun aleniliği”ne vurgu yapılmıştır. Bu da iki şekilde cereyan ettiği bildirilmiştir:
Birincisi: Kişinin pervasızca aleni bir şekilde günah işlemesi,
İkincisi: Kişinin günahı gizli işlemesine rağmen, sonradan onu başkasına açıklaması.

Genellikle gizli yapılan işler gecelerde olduğundan hadiste “gece…” ifadesi ön plana çıkarılmıştır. Yoksa, gündüz gizli olarak işlediği bir günahı açığa vurması ile gece yaptığını açığa vurması arasında bir fark yoktur.

Demek ki, günahın açıktan yapılması veya açıklanması suretiyle başka insanlarla paylaşılması Allah katında çok büyük bir edepsizlik, karanlık üstüne karanlık olarak değerlendiriliyor. Bu sebeple günah işlemenin yanında, “alenilik” olgusu ikinci bir günah ve de daha büyük bir günah olarak belirtilmiştir.

Bunun affedilip edilmemesi hususunu şöyle açıklayabiliriz:
Önce şunu belirtelim ki, hiçbir günah için “kesin olarak affedilir” denilmez.

“Allah bütün günahları affeder.” (Zümer, 39/53)
mealindeki ayet ve benzerlerinde de söz konusu edilen “affetme”nin, zorunlu olduğuna değil, olabileceğine işarettir.

Allah’ın günahını örttüğü kimsenin, onu arkadaşına söylemesi, onun örtme lütfunu hiç saymak, ne insandan ne de Allah’tan korkmadığını, onlardan utanmadığını, dilediğini açık veya gizli yapabileceğini ilan etmek anlamına gelir.

Bu edepsizce meydan okuma -tövbe edilmediği veya bunu telafi edecek güzel işler yapılmadığı takdirde- dünya veya ahirette bir karşılığının olacağı muhakkaktır.

Bu husus “suç-ceza” ilişkisi bakımından genel bir prensiptir. Allah’ın affı ise “ilahi ata” olarak bir istisnadır.

Günah toplumda çirkin bir fiil olarak kabul edilir. Kişinin günahlarını açığa vurması, başkasını zımnen günah işlemeye teşviktir.

Bu açıdan bakıldığı zaman bu kişiye bakarak günah işleyenlerin işledikleri günahların bir misli bunun defterine yazılır. Bu da adamın günahlarını öyle çoğaltıp büyütür ki, âdeta af kapsamının dışına iter.

Bir hadiste, özetle şöyle ifade edilmiştir:
“Kıyamet günü, Allah bazı kullarını hesaba çekerken, onların gizli yaptıkları suçlarını da onların yüzüne söyler ve onlar da kabul ederler. Ancak Allah, ‘Ben bu günahlarını dünyada örttüm, şimdi de örterim.” diye buyurur.”

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

ALLAH, NEDEN GÜNAHKÂR İNSANLARA BU DÜNYADA MAL MÜLK VERİYOR; HEDEFLERİNE ULAŞTIRIYOR?

BÜYÜK GÜNAHLARI İŞLEYEN KİŞİ (LİVATA) KAFİR OLUR MU VE EBEDİ CEHENNEMDE Mİ KALIR?

GÜNAH İŞLEMEK, DÜNYEVİ İŞLERİN DÜZGÜN GİDİP GİTMEDİĞİNİ ETKİLER Mİ?

GÜNAHLARDA LEZZET VAR MIDIR? VARSA NEDEN VAR?

ALIŞKANLIK HALİNE GELMİŞ BİR GÜNAH `TAN NASIL KURTULUNUR?