Mekke yönetimi devrinde kurulmuş bir İslam devleti olmadığı için, hemen tatbik edilmesi istenen sosyal hayat ve ekonomiyle ilgili hükümler söz konusu değildi. Bu sebeple, Mekkî surelerin temel mesajları, daha çok toplumun inanç ve ahlakî yapılanmalarıyla ilgilidir.
Kur’an, şirk, zulüm, ahlaksızlık ve eşkıyalığın hüküm sürdüğü bir muhitte, tevhit inancını, güzel ahlakı, adalet anlayışını yerleştirmeye yönelik mesajlar veriyordu. Bu anlayışı zedeleyen müşriklerin bazı teklifleri kabul edilmemiştir. İnsanlarla, diyalog kurulmuş, ayaklarına gidilmiş. Böylece ilâhî mesajlar tebliğ edilmiştir.
Bir Müslüman, şu anda bulunduğu yerlerde, İslam’ın emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak, hayatını sürdürmelidir. Sosyal hayata girmek zor da olsa, ille de harama girmek anlamına gelmez. En fazla zorluk, bazıları için belki de faiz konusudur. Onun haram olduğunu samimi bir şekilde içine sindirmek suretiyle -mümkün olduğunca- uzak durmak gerekir. Bu gün, faizsiz finans kurumları da mevcuttur. Ayrıca, doğrudan faiz akitlerine girmediğimiz zaman, haberimiz olmadan başkalarının yaptığı yanlışlardan biz sorumlu olmayız.
İslam’a aykırı olmadığı sürece, gayrimüslimlerle her türlü ticaret yapılabilir, insanlığın gereği olan sosyal ilişkiler kurulabilir. Yeter ki, kendisiyle alışveriş yapılan kimsenin bütün malı haram olmasın. Yeter ki, alacağımız mal bizzat haram olmasın.
Müslümanlar, gayrimüslim de olsa yaptığı anlaşmalara bağlı kalmak zorundadır. Vergi vermek, insanlığın gerçek yüzünü gösteren evrensel değerlere sahip çıkmak, memurluk yapmak, hiçbir zaman şirk değildir (Evrensel değerler, bildiğimiz kadarıyla, semavî dinlerin ortak paydasını teşkil eden güzel insanî değerledir). Çünkü, tarih boyunca Yahudilerle yapılan bir anlaşma olan Medine Vesikası dahil, pek çok gelişmeler, gayrimüslimlerle olan ilişkilerin var olduğunu göstermektedir. Hz. Peygamber (asm), meşhur Taif dönüşü, Mekke’ye bir müşrik himayesinde girdiği, Huneyn-Taif-Sakif savaşına çıkarken, Mekkeli müşriklerden silah ve yardım aldığı bilinmektedir.
İslam’ın güzelliği, ancak güzel ahlak, doğru söz, dürüst muamelelerle gösterilebilir. Bunu yapmak, yalnız bir insanlık görevi değil, İslam’ın evrensel mesajının dünya çapında yankılanmasının da yoludur.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
AÇIKTAN HİCRET EDECEK KADAR CESARETLİ OLAN HZ. ÖMER MEKKELİLERE ELÇİ OLMA TEKLİFİNİ AKRABALARI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE NEDEN KABUL ETMEMİŞTİR?
HAZRETİ PEYGAMBERE (SAV) İLK VAHYİN İNDİĞİ MAĞARA İLE HİCRET ESNASINDA HAZRETİ EBUBEKİR (RA) İLE SAKLANDIĞI MAĞARA AYNI MIDIR?
PEYGAMBER (ASM)’İN MEDİNE’YE HİCRET EDERKEN KUBA’DA BİR MÜDDET KALMASININ HİKMETİ NEDİR?
PEYGAMBERİMİZ, SÜREKLİ SABİT BİR YERDE KALMAYIN HİCRET EDİN DEMİŞ MİDİR?
HAZRETİ ÖMER’İN BAZI HUYLARI ABARTI VE YANLIŞ MIYDI?
Yorumlar (0)