Mehmet Emin Tokadi: (ö. 1158/1745) Nakşibendî-Müceddidî şeyhi. 1078’te (1664) Tokat’ta doğdu. Hayatı hakkındaki bilgilerin önemli bir kısmı, mensuplarından Seyyid Yahya’nın yazmaya başlayıp Hasib Üsküdârî’nin tamamladığı Menâkıbnâme’sine dayanmaktadır.
Babası terzi Hasan Efendi, Nakşibendiyye tarikatının Urmeviyye kolunun pîri Aziz Mahmûd-ı Urmevi’nin müridiydi. Diyarbekir’de halkın büyük teveccühünü kazanan, IV. Murad’Ia birlikte Revan seferine katılıp padişahtan ilgi ve yakınlık gören Şeyh Ürmevî sefer dönüşü idam edilince (1048/1639); Hasan Efendi Diyarbekir’den ailesiyle birlikte Tokat’a göç etmek zorunda kaldı. Gençlik dönemini Tokat’ta geçiren Mehmet Emin 1110 (1698) yılında İstanbul’a gidip civarında hemşehrilerinin oturduğu Zeyrek’teki Pîrî Paşa Medresesi’ne yerleşti. Burada kaldığı yıllarda Şeyhülislâm Mirzazâde Şeyh Mehmed Efendi’den dinî ilimleri okudu. Yedikuleli Hâşimîzâde Seyyid Abdullah Efendi’den sülüs ve nesih yazılarını meşkederek icazet aldı. Ta’lik ve diğer hat çeşitlerinde de üstattı. Rûznâmçe-i evvel kesedarı Ali Efendi’nin oğluna ders vermeye başlayınca; bazı devlet ricalinin dikkatini çekti ve reîsülküttâb kalemi kâtipliğine tayin edildi. Bu görevine devam ederken Şehzadebaşı Camii’nde ve Kesedar Ali Efendi’nin kendisine ayırdığı evde bazı talebelere Hâfız-ı Şîrâzî’nin divanını okutmaya başladı. Derslerine İzzet Ali Paşa ve Yeğen Mehmed Paşa gibi devlet adamları da katıldı.
Kesedar Ali Efendi 1114’te (1702) Edirne’de görevlendirildiğinde, oğluna ders vermesi için onu da beraberinde götürdü. Burada tanıştığı mûsiki üstatları Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Küçük Müezzin Mehmed Efendi ve Yahya Nazîm Çelebi’den mûsiki dersleri almaya başladı. Ancak birkaç ay sonra Ali Efendi’nin oğlu vefat edip kendisi boşta kalınca, Kâdirî Dergâhı şeyhi Mehmed Efendi ona hacca gitmesini tavsiye etti ve Mekke’de bulunan Nakşibendî Müceddidî şeyhi Ahmed Yekdest-i Cüryânî’ye selâmını götürmesini söyledi. Mehmet Emin Tokadı İstanbul’dan deniz yoluyla Kahire’ye gitti, oradan da Hicaz’a ulaştı.
Kabe’de kıldığı ilk sabah namazından sonra dikkatini çeken bir derviş grubunun zikir halkasına katılan Mehmet Emin, bu sırada meclisin şeyhinin Ahmed Yekdest-i Cüryânî olduğunu öğrendi. Bunun üzerine ona intisap ederek üç yıl kadar yanında bulundu. 1117 (1706) yılı hac mevsiminin sonunda şeyhinin izniyle üç ay Kahire’de kalıp Ezher ulemâsı ve bölgedeki şeyhlerle görüştükten sonra İstanbul’a döndü. Şeyhinin mektubunu götürdüğü Hazinedar Kımıl Mehmed Bey’in isteği üzerine, onun evinde kalmaya başlayan Mehmet Emin bu yıllarda Şehzadebaşı Camii’nde ders verdi. Halvetî şeyhi İsâ Mahvî Efendi ve Nûreddin Sünbülî’nin sohbetlerine katıldı.
Kımıl Mehmed Bey 1122’de (1710) mîrimîranlık göreviyle Habeşistan’a, ardından Kudüs valiliğine tayin edildiğinde, kâtip olarak onun yanında bulundu. Kımıl Mehmed Bey’in görevi dolayısıyla Mekke’ye gittiklerinde Medine’ye uğrayıp şeyhinin daha önce bildirdiği üzere halifelerinden Abdürrahîm-i Buhârî ile buluşup kendisinden Nakşibendî-Müceddidî hilâfeti aldı. Dârüssaâde Ağası Hacı Beşir Ağa ile bu sırada tanışıp dostluk kurdu. Kımıl Mehmed Bey’in İstanbul’a çağrıldığı 1129 (1717) yılına kadar Mekke’de kalan Mehmet Emin Tokadi bu dönemde muhaddis Ahmed b. Muhammed en-Nahlî’den hadis icazeti aldı. İstanbul’da önce Dârüssaâde ağalığına tayin edilen, ardından rûznâmçe-i evvel olan Kımıl Mehmed Bey’in maiyetinde görev yapmaya devam eden Mehmet Emin Tokadi onun vefatından sonra evlendi (1132/1719:20). Bir süre Eyüp Sultan Türbesi’nde türbedarlık yaptı. İrşad faaliyetini uzun yıllar bir tekke şeyhi olmadan sürdürdü. Şeyhülislâm Mustafa Efendi, 1156’da (1743) Ayvansaray’daki Emîr Buhârî Tekkesi’nin şeyhi, Tokadi’nin pîrdaşı Kırımlı Ahmed Efendi vefat edince bu tekkenin şeyhliğini ona teklif etti. Bu teklifi tekkede ikamet etmemek şartıyla kabul eden Mehmet Emin Tokadi, iki yıl kadar tekke şeyhliği yaptıktan sonra 15 Şaban 1158 (12 Eylül 1745) tarihinde vefat etti. Zeyrek’te Pîrî Paşa (Soğukkuyu) Camii Kabristanına defnedildi.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
CEVŞEN İN KAYNAĞI NE? GÜNÜMÜZE KADAR NASIL GELMİŞTİR?
İNSANLARIN GEÇMİŞTEKİ BÜYÜK EVLİYALARDAN ÜVEYSİ OLARAK DERS ALDIĞI DOĞRU MU? ÜVEYSİ OLARAK O ZATLARDAN NASIL DERS ALINIR?
KULAKTAKİ KÜPE DELİĞİ KAPANIRSA, GUSÜL ABDESTİNE MANİ OLUR MU?
İHLAS HATMİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
BİR ÇOCUĞU, İKİ YAŞINA KADAR EMZİRMEK ZORUNDA MIYIZ?
Yorumlar (0)