Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın yaşadığı dönemle ilgili çok sayıda malzeme bulunmaktadır. Her şeyden önce, Resulullah’ın (asm) emirleri doğrultusunda yazılıp derlenmiş olan ilâhi vahiyler… Daha sonra, Hz. Muhammed’in (asm) yaptığı ya da söylediği şeylerin anlatıldığı ve ashabının yazdıklarına dayanan hadis yahut sünnet gelir.

Bu arada, Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın sağlığında İslâm’ı kabul etmiş çok sayıda insan arasında yüz bini aşkın kişiden her birinin, bir sonraki kuşağa, Efendilerinin hayatıyla ilgili en azından bir olayı aktarmış olduğunu da hatırlatalım. Burada rastladığımız biçimiyle, tek bir kişinin hayatıyla ilgili doğrudan kaynaklar ve görgü tanıkları, ne ondan önce ne de sonra, başka hiçbir kimsede görülmemiştir.

Mekke ve Medine’de (hatta muhtemelen Tâ’if, Hayber vb. yerlerde) o dönemle ilgili yüzlerce hatta binlerce yazma vardır ve bunları derleyip inceleme çalışmaları henüz başlamıştır. Muhammed Hamidullah, Medine ile ilgili o döneme ait beş altı yazmayı yayınlamıştır.

O dönemde çevre ülkelerle ilgili tarihî belgeler ne yazık ki elimizde yoklar. Resulullah (asm) henüz hayatta iken, İslâm Devleti, Malabar (Güney-Doğu Hindistan) ve hatta Çin ile ilgili olarak nakledilen efsaneler bir yana, Habeşistan, Mısır, Bizans İmparatorluğu ve İran Sasanî İmparatorluğu ile birtakım ilişkiler kurmuştu. Doğubilimci Margoliouth, o tarihlerde konumuzla ilgili Mısır’da Kıptîce belge bulunmadığını açıklamaktadır. Bizans imparatorlarının sarayında resmî kronikçiler (günlük tarih yazarları) vardı; ancak, kötü bir rastlantı sonucu, bu belgelerdeki bir yüzyıllık kesinti, bizim ilgilendiğimiz döneme denk gelmektedir. Zonaras, Nicéphore, Théophane ve öteki imparatorların dönemi daha sonraki tarihlere rastlamaktadır. Bu dönemle ilgili olarak İran, Hint ya da Çin kaynaklarından da bilgi ulaşmamıştır. Muhtemelen, Resulullah (asm) henüz hayatta iken, Araplara komşu ülkelerin, göçebelerin oturduğu ve sonu gelmeyen iç savaşlarla parça parça olmuş Arap yarımadasında olup biten olaylara herhangi bir önem vermeleri için vaktin henüz çok erken olduğu anlaşılıyor (bk. İlk Kaynaklar ve Tarihi Malzeme adlı konu. Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, I- II, İrfan Yayınevi İstanbul, 1980, I, 10-11).

İslam tarih ve siyer kitaplarında Hz. Peygamber (asm)’in değişik yerlere gönderdiği mektupları söz konusudur. Bu mektupların muhataplarını şöyle sıralayabiliriz:

Bizans Kayseri, İran Kisrası, Habeşistan Necaşisi, Mısır’ın Mukavkısı, Bahreyn reisi el-Münzir, Umman Meliki, Yemame Reisi Muzet b. Ali el-Hanefî, Şam / Gassan emiri el-Hars b. Ebi Şemmır el-Gassanî, Yemen / Benî Nehd Kabilesi vs. (bk. Ahmed Zeynî Dahlan, es-Siretu’n-Nebeviye, 1/167-186).

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

KUL HAKKI YİYEN KİŞİ TÖVBE ETSE VE HAKKINI YEDİĞİ KİŞİDEN HELALLİK DİLESE, FAKAT O KİŞİ HAKKINI HELAL ETMEZSE, KUL HAKKI YİYENİN DURUMU NASIL OLUR?

HZ. MUHAMMED’İN (SAV) YÜZÜ NEDEN FİLMLERDE GÖSTERİLMİYOR?

KUR’AN’I HZ. MUHAMMED’İN YAZMADIĞINI NEREDEN BİLİYORUZ?

KUR’AN AYETLER HALİNDE İNDİRİLMİŞTİR. FAKAT BİR AYETTE, BİZ KUR’AN’I KADİR GECESİ’NDE İNDİRDİK, DEMİŞ. KUR’AN-I KERİM BİR DEFADA MI İNDİRİLMİŞTİR?

CEBRAİL VEYA BAŞKA BİR MELEK PEYGAMBERİMİZ VE SAHABELER TARAFINDAN GÖRÜLMÜŞ MÜDÜR?