Sorudaki şekliyle “Allah neden gavurun eliyle İslam’ı yaymış?” ifadesi doğru değildir; çünkü bilimsel keşiflerin geçmişi 2-3 asırdır. Halbuki, İslam’ın yaklaşık 15 asırlık servetini, gavurun eline vermek büyük bir haksızlıktır. 

Kaldı ki, bu bilimsel keşiflerin ilk mucitleri de Müslüman alimlerdir. Endülüs Emevi Devleti, Brockelmann ve Fuat Sezgin Hocanın çalışmaları bunun canlı şahididir.

Ayrıca “İlim Çin’de de olsa alın.” (Beyhakî, Şuab, 2/253). “Hikmet müminin yitik malıdır, bulduğu yerde alır.” (Tirmizi, İlim 19) gibi hadislerde ifade edildiği üzere, ilmin dini ve milliyeti yoktur. Gayrimüslimlerle de İslam dininin yayılması bu nebevi öğretiye uygundur.

Kaldı ki, Efendimiz (asm) “Allah bu dini facir / fasık / kâfir bir adamla / adamlarla da güçlendirir.” (Mecmau’z-Zevaid, 5/303) manasındaki meşhur hadiste de bu hakikate işaret edilmiştir.

Fıtraten mükerrem yaratılmış insan, kafir de olsa o ikram edilen fıtri donanımlarını istimal etmesi durumunda, o da birçok güzelliğin meydana gelmesine muvaffak olabilir.

Dünya bir imtihan yurdudur. Kim hangi konuyu çalışırsa kazanır. Küfür buna mani değildir. İki-üç asırdan beri Müslümanlar genellikle kafir bir sıfat olan cehaleti tercih ettikleri, kafirler ise bir mümin sıfat olan ilmi tercih ettikleri için, kafirdeki iman sıfatı hizmet etmeye başlamıştır. Bu hakikati, asrın müceddidi Bediüzzaman Hazretlerinden dinleyelim: 

“Her müslimin her vasfı müslim olmak vâcib iken, haricen her dem vaki’, sabit değildir. Öyle de: Her kâfirin her vasfı kâfir olmak, küfründen neş’et etmek yine lâzım değildir.”

“Her fâsıkın her vasfı fâsık olmak, fıskından neş’et etmek, öyle de her dem sabit değildir. Demek bir kâfirin müslim olan bir vasfı, müslimdeki lâmeşru’ vasfına galib olur. Bilvasıta, o kâfir dahi ona galibdir.”

“Hem dünyada, hayatın hakkı şamil ve âmmdır. O rahmet-i âmmenin bir cilve-i manidar, onun bir sırr-ı hikmeti var; küfür mani değildir…” (bk. Sözler, Lemeat, s. 725)

Demek ki, Cenab-ı Hakk ikram ve ihsanını kim daha çok çalışırsa ona ihsan ediyor. Yani kim ciddiyet ve samimiyet ile din ve inanç ayrımı yapılmaksızın ne isterse Allah onu muvaffak eder. 

Dolayısıyla bu mana teknoloji için de geçerlidir. 

Çünkü, kafirin her vasfı kafir değildir. Örneğin; onların işlerindeki çalışma gayret ve samimiyeti tebrike şayandır. Gavurun bu vasıf ve özellikleri taklit edilebilir.

Neticede, Allah’ın onların eli ile gönderdiği, elektrikten, internetten tut uçak vb. ulaşım araçlarına kadar, bütün nimetleri kullanmamızda bir sakınca yoktur. Bu nimetlerden istifade edilebilir.

Onların başka gaye ve niyetler ile icat ettikleri şeyleri bizler İslamiyet’in neşir ve yayılmasına vesile kılabiliriz.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

ŞERİATLA UYUMLU KRİPTO PARA OLAN CAİZCOİN İLE İŞLEMLER YAPMAK CAİZ MİDİR?

HAYIZLI KADIN İLE CİNSEL İLİŞKİNİN SINIRLARI NELERDİR?

ŞEYTANIN HİLESİ OLAN VESVESEDEN NASIL KURTULURUZ?

NEFSİMİ NASIL TERBİYE EDEBİLİRİM?

YAZIN DENİZ KENARINDA TATİL YAPMAK GÜNAH MI?