İslamda kısmet ve nasip; kaza ve kader inancı, insanda yeisin ve ümidsizliğin ve kederin en büyük ilâcıdır. İnsan, başına gelen felâket ve musibetlere, kadere olan inancı sebebiyle, Allah’ın takdiri gözüyle bakıp kendini teselli eder. Onun takdirine rıza gösterir. Kudreti sonsuz bir Rabbin murâkabesi altında olduğunu hisseder. O belâ ve musibetin Allah’tan geldiğini bildiğinden, kurtulmak için yalnızca O’na iltica eder, O’na yalvarır. Gelen musibetin kendisi için kefâret ve afv sebebi olduğunu düşünür, sabır ve metanet gösterir.
Bu sırdandır ki, “Kadere îman eden, kederden emîn olur.” denilmiştir. Kadere iman, insan ruhunu dünya kadar ağır yüklerden de kurtarır. Çünkü insan, bütün kâinatla alâkadardır. Maksadları ve arzuları, ideal ve hedefleri sonsuzdur. Kudret, irâde ve hürriyeti ise, sınırlı ve mahduddur. Arzu ve maksadlarının, düşünce ve fikirlerinin bazen binde birini bile gerçekleştirmeye gücü yetmez.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
İMTİHANLAR İLE KADER BİZE ZULMEDER Mİ?
KEŞKE KADERE İMAN İMANIN ŞARTLARINDAN OLMASAYDI DİYE DÜŞÜNEN KAFİR OLUR MU?
DİNİ BAYRAMLARA KÜFÜR EDEN DİNDEN ÇIKAR MI?
BİR MÜSLÜMANIN ELİYLE VÜCUDUNA HAÇ ÇİZMESİ DİNDEN ÇIKARIR MI?
KADERE İMAN EDEN KEDERDEN EMİN OLUR, SÖZÜNÜ AÇIKLAR MISINIZ?
Yorumlar (0)