İslâm dininde, insanın hayatı gibi, inancı, namusu, hürriyeti, malı, mülkü, şeref ve haysiyeti de muhafaza altındadır. Zira insanın dünya ve ahiretteki huzur ve saadeti bunlara bina edilmiştir. Kulun maddî yahut manevî hukukuna riayet etmemek, Allah katında büyük bir suçtur ve İlâhî affın dışında bırakılmıştır. Yani, bir kulun hukukunu çiğneyenleri ancak o kul affedebilir. Kul hakkını almadıkça yahut hakkından vazgeçmedikçe Allah o suçu affetmemektedir. İslâm dininde herkes birbirinin hukukuna saygı göstermekle sorumludur.
İnsan toplum hayatı süren bir mahluktur. Şu hâlde insanlar arasında sayılamayacak kadar içtimai münasebetler vardır. Bu münasebetlerin hak ve adalet üzerine kurulu olması gerekir. Aksi hâlde, kulun hukukuna hakkına tecavüz ve zulüm ortaya çıkar.
Kur’an-ı Kerim kulun manevî hukukunu o kadar muhafaza eder ki, müminlere suizannı (müminin hareketlerini kötüye yormayı), tecessüsü (başkasının hatalarını araştırmayı) ve gıybeti yasaklar. “Ey inananlar! Zandan çok sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araştırmayın; kimse kimseyi çekiştirmesin; biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?” (Hucurat, 49/12)
Şimdi insafla düşünelim: Gıybeti ve suizannı bile yasaklayan bir din hiç anarşiye, teröre, haksız yere adam öldürmeye müsaade eder mi?
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
BİRİNİ ÖZLEMEK VEYA HAYAL KURMAK GÜNAH MIDIR?
SAKAL TIRAŞI OLMA VEYA SAKAL BIRAKMANIN HÜKMÜ NEDİR?
RÜYA TABİRİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
HZ. ÖMER İÇKİ İÇMİŞ MİDİR?
TRAFİK KAZASINDA BİRİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLSAK NE YAPMALIYIZ?
Yorumlar (0)