“İki ayrı fiile birlikte taallûk edemeyen irade.” İnsanın arza halife olmasında en büyük esas: Cüzi irade. Meyvelerini vermekte hiçbir tercihe sahip olmayan ağaç, yörüngesinde dönmeye mahkûm dünya, yerinden kıpırdayamayan bir dağ, istediği renge bürünemeyen çiçek, uysal olamayan aslan, bal veremeyen ipek böceği… İşte küllî bir iradenin emri altında vazifelerini yerine getiren bunca mahlûkun başına İlâhî takdir bir halife tensip buyurdu: İnsan.

Ona bir cüzi irade verdi. İradesiz kâinatın bu iradeli meyvesine dilediği mesleği seçme, arzu ettiğini yiyip içme, istediği menzillerde dolaşma ve hepsinden önemlisi kendisine inanıp inanmama, ibadet edip etmeme hürriyeti tanıdı.

Böylece her biri ayrı bir yöne giden, farklı tercihlerde bulunan, değişik şeylerden zevk alan insanlar çıktı ortaya ve Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle “insanın bir ferdi, sair hayvanatın bir nev’i hükmünde” oldu. Bülbül ve pars, birbirinden ne kadar uzak iki hayvan nev’î. Ama insanın bülbülü daha tatlı ötüyor ve insanın parsı daha yırtıcı. Koyun ve yılan… Birinin sütüne doyulmaz diğerinin zehrinden kaçılır. Ama insanın ilmi sütten daha tatlı ve sapık fikirler zehirden daha zararlı.

Cüz’i, bir anda ancak bir şeye taallûk etme, işleri sırayla, birbirini takiben yapma mânâsına geliyor. Buna teakub (birbiri ardınca olmak) deniliyor. İnsanın iradesi cüz’idir, yani insan bir anda ancak bir şey irade edebilir. Birden fazla şeyi ise sırayla. “İnsanın zihni ve lisanı ve sem’i; cüz’î ve teakubî oldukları gibi, fikri ve himmeti dahi cüz’îdir. Ve teakub tarîkıyla yalnız bir şeye taallûk eder ve meşgul kalır.” (bk. Bediüzzaman, Muhakemat) Demek ki, insan bir anda iki ayrı şeyi düşünemiyor, iki harfi birlikte söyleyemiyor, iki sözü beraber anlayamıyor.

Cüzi İrade ile Cüz-i İhtiyarî Arasında Fark Var mı?

Cüzi irade ile cüz-i ihtiyarî çoğu zaman birbiri yerine kullanılırlar. Ama aralarında az da olsa bir fark var. İhtiyar, “seçme, tercih etme” demektir. Bu seçme ise irade ile yapılır. Yani, insan kendisine ihsan edilen irade sıfatı ile ihtiyar eder. Ama bu ihtiyarı cüz’idir, bir anda birden fazla şeyi seçmeğe güç yetiremez. Demek ki, ihtiyar iradeye dayanıyor, irade ihtiyara değil.

İnsanda iki türlü fiil cereyan eder, birisi ihtiyarî diğeri ise ızdırarî. Birincisinin ortaya çıkmasına insan iradesi şart kılınmış, ikincisi ise tamamen onun iradesi dışında. İhtiyarî fiillerde insanın elinde sadece talep etme, meyletme, kesb etme var; yaratma ise Allah’a mahsus… “Âdetullah üzerine, irade-i külliye-i İlâhîye abdin irade-i cüz’iyesine bakar.” (bk. Bediüzzaman, İşaratü’l-İ’caz).

Kul bir işi yapmak için cüz-i iradesini sarf ettikten sonra, o işe küllî irade taallûk eder ve o fiil yaratılır. Bilim adamlarımız, bir tek kolumuzu kaldırıp indirmemizde yetmiş çeşitten fazla kimyevî reaksiyon vuku bulduğunu ve her bir çeşit reaksiyonun da binlerce kez cereyan ettiğini söylüyorlar. Bunların hiçbiri bizim işimiz değil. Ama biz kolumuzu kaldırmayı irade etmesek bu reaksiyonlardan hiçbiri ortaya çıkmıyor.

Bir konuşma hadisesi dudaktan, dilden, tükürük bezlerinden, beyinden, akla, hafızaya kadar uzanan maddî ve manevî nice cihazın birlikte çalışmasının neticesi. Bütün bu işleri Allah yaratıyor; ama biz konuşmak istemesek bunların hiçbiri icra edilmiyor. Bedenimizi hayalen büyüttükçe büyütelim ve irademiz dışındaki faaliyetleri artırdıkça artıralım, karşımızda bütün bir kâinatı buluruz.

Suyun akması da kanımızın deveranı gibi kendi iradesiyle değil. Çiçeklerin boy göstermesi de saçımızın uzaması gibi kendi isteğiyle değil. Güneşin doğup batması da dünyaya gelişimiz ve gidişimiz gibi kendi keyfince değil.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

İŞ KURMAK İÇİN KREDİ ÇEKMEK CAİZ Mİ?

KUR’AN YETERLİ İSE, NEDEN NAMAZIN NASIL KILINACAĞI YOK?

İMAMA UYAN KİŞİLER RÜKÛNLARI NASIL YAPMALI?

BEŞ VAKİT NAMAZI VEYA CUMA NAMAZINI TERK EDENİN KAZANCI HELAL OLUR MU?

KAŞLARIMDAN BİRİ TAMAMEN DİĞERİ DE BÜYÜK ÖLÇÜDE DÖKÜLDÜ VE ÇIKMIYOR. KALICI KAŞ MAKYAJI YAPTIRMAK ABDESTE ENGEL OLUR MU?