Allah insanı en güzel şekilde yarattı. Diğer bütün yarattıklarında bazı isim ve sıfatları tezahür ederken, insanda tamamını tezahür ettirdi. Yanlış anlaşılmasın, belki bu tezahür sonsuz bir okyanustan bir damla bile değil, ama o damla olmayan tezahür dahi ne kadar muhteşem ki, insanı Allah’ın dünyadaki halifesi kılmasına yetti.

İşte insanın vazifesi, yaratıcıyı bulduktan sonra kendisine yüklenen bu isim ve sıfatlarla, İslam’ı ve Allah’ı bulması, imanını arttırması ve kendisinden istenen ibadet vazifelerini eksiksiz yerine getirmesi. Yani insan diyecek ki;

– Nasıl ben şu küçük işimi sevk ve idare ediyorum, Allah da aynen bütün kainatı idare ediyor; Sübhanallah!

– Nasıl ki bu evin tapusu benim, kainatın tapusu da O’nun; Sübhanallah!

– Nasıl ki ben imkanımca bir fakiri doyuruyorum, O’da bütün yarattıklarını rızıklandırıyor; Sübhanallah!

Ve bunun gibi nice mukayeselerle onun Allah’ın uluhiyetini, büyüklüğünü, kusursuzluğunu, kudretini, hikmetini, ilmini… anlayacak ve böylece kendi aczinin, fakrının farkına varıp O’na kayıtsız şartsız iltica edecek.

Nasıl ki bizler güzel bir resim yapsak önce kendimiz beğenmek isteriz, sonra da başkalarının beğenmesini isteriz. Teşbihte hata olmasın, işte bu bizde tezahür etmiş yok hükmündeki özellik, Allah’ta mutlak olarak bulunmakta.

Evet, nasıl ki bizim muazzam resimleri yapıp yapıp yok olmak üzere çöpe atmamız düşünülemez, evvela biz beğeniriz, sonra etrafımıza gösteririz ve bilahere galeri açarız ve isteriz ki diğerleri de beğensin, aynen öyle de Cenab-ı Hak asla abes iş yapmayacağından, 70-80 senede bir var ettiği insan gibi bir sanat eserinin toprak olup gitmesine müsaade etmez.

İşte, irade sahibi olmayan yaratılmışlar, gayriiradi bir biçimde O’nu tekbir, tesbih ve tahmid ediyorlar. İrade sahibi olanlar, bahusus insanlar da kendi iradeleriyle O’nu tekbir, tesbih ve tahmid edip etmemeyi seçiyorlar, sonucunda da ya mükafat görüp, meleklerden üstün ebedi makamlara yerleşiyorlar veya mücazat görüp, hayvanlardan aşağı ebedi azablara duçar oluyorlar.

Özet olarak, yaratılış amacımız cennet veya cehenneme gitmemiz değil. O işin neticesi. Yaratılış amacımız Allah’a bihakkın, O’nun emrettiği şekilde ibadet, yani kulluk etmek.

Aynı okullar gibi düşünebiliriz. Onların da var olma sebebi, talebelerin sınıfta kalmaları veya geçmeleri değil, onlara bir şey öğretmektir. Sınıfta kalmak veya geçmek neticesidir.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

İMTİHANIN, AKLIN ANLAYAMAYACAĞI ŞEYLERLE OLMASI MÜMKÜN MÜ?

İMTİHAN OLMAK NE ŞEKİLDE OLUR? ALLAH İNSANI İMANIYLA İMTİHAN EDER Mİ?

İMTİHANLAR İLE KADER BİZE ZULMEDER Mİ?

BİR KİŞİNİN HİDAYETE ERMESİ İÇİN DUA EDİLMESİ İMTİHANA AYKIRI DEĞİL MİDİR?

İMANIMIZLA İMTİHAN OLABİLİR MİYİZ?