Peygamber Efendimiz (asm) zamanı kullanmada günlere göre haftalık, vakitlere göre günlük programlara tabi kılmıştır. Peygamber Efendimiz (asm) haftalık belli günlerde aynı işleri yapmaktadır. Günlük ise muvakkat işler ki bunlar önceden programlanmaksızın zuhur eden işlerdir. Bir heyetin kabulü, bir yabancının müracaatı , bir ihtiyacın zuhuru gibi. Bunlar imkan nisbetinde tanzime çalışılmıştır. Mutad işlerse aynı günlerde aynı vakitlerde yapılmaktadır. Her işe belli müddet vardır. O iş her gün aynı müddet içinde tamamlanmaktadır.
İnsanın yaşadığının şuuruna erebilmesi için, ömrünün her gününü aynı tarzda geçirmemelidir. Bazı aylar, bazı saatler diğerlerine nazaran farklı olmalıdır. Dinimizdeki mübarek aylar ve günlerle bu sağlanmaktadır. Bu farklı değerdeki aylar, günler sayesinde insanda hasıl olabilecek monotonluk kırılmaktadır. Ahirete inanan, her gününden, her saatinden hesap vermenin endişesini vicdanının derinliklerinde duyan bir kimse için zaman değerlendirmede mühim bir telakki, ömrünü içinde bulunduğu gün bilmesidir. Birçok fenalıkların kaynağı tûl-i emel denilen uzun yaşama vehmi kabul edilmiştir.
İslam dini günlük zamanı üç ana maksada uygun olarak programa bağlamamızı emreder;
1. İbadet
2. Rızkın kazanılması
3. Hayatımızı murakabe
İslam Alimlerinin Zamanı Değerlendirme Görüşü Nasıldır?
İslam alimlerinin zaman konusundaki müşterek telakkileri şöyledir: “Geçmiş zaman elden çıkmıştır, gelecek ise henüz gaybdadır, öyleyse mevcut olan senin içinde bulunduğun şu andır.” İslam alimleri yemek-zaman, insanlarla münasebet, her an meşguliyet, son nefese kadar gayret ilişkisine vermiştir. Yemek-zaman ilişkisini minimum azaltmak için, ufalayıp tirit şeklinde ekmek yemekle, normal ekmek yemek arasındaki farkı bile hesaplamışlardır. Davut et-Tai bu zamanda 50 ayet okunacak kadar fark olduğunu tespit etmiştir. İmam Ebu Yusuf ise son nefesine kadar ilmi meşguliyette bulunmuştur.
Sonuç olarak, her şey imanda düğümlenmektedir. Bu sebeple, dinimiz kuru iman ve tatbikatı olmayan ilme itibar etmemiştir. Tatbikatı olmayan ilme “faydasız ilim” demiştir.
Gençliğin daha sağlıklı, daha verimli kılınması için zamanla ilgili bazı prensipler şunlardır.
1. Gençliğe zaman şuuru verilmelidir.
2. Yıllık, aylık, haftalık, günlük planlar yapma, bu planlara uyma.
3. Gecenin değerlendirilmesi ayrı bir mesele olarak ele alınmalı, uyku miktarı iyice öğretilmelidir.
4. Devlet, yaş safhalarına göre kazandırılması gereken telakki ve alışkanlıkları tesbit etmelidir.
5. Devlet ve ebeveyn gençlik devresi üzerinde dikkatle durmalı, problemleri tesbit edip ısrarla üzerine gitmelidir.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
ORUCA NİYET ETME ŞEKLİ, NİYETİN HÜKMÜ VE NİYETİN VAKTİ NE ZAMANDIR? İMSAKTAN SONRA ORUCA NİYET…
İNSANLAR NE ZAMAN YARATILDI? BUNUN ÖNCESİNDE ALLAH NE YAPIYORDU?
KUR’AN-I KERİM’İN HAREKELEME OKUYUŞU NE ZAMAN BAŞLADI? ÖNCEDEN HAREKE VE NOKTALAMA İŞARETLERİ YOKMUŞ, NEDEN GEREK…
HAMİLE VE AYNI ZAMANDA ADET GÖREN KADIN, BU HALDE NAMAZ KILABİLİR Mİ?
ORUÇ VAKTİ NE ZAMAN BAŞLAR; İMSAKLA MI EZANLA MI? EZAN BİTİNCEYE KADAR YEMEK YENİLEBİLİR Mİ?
Yorumlar (0)