Risale’deki konu mücmel/özet halde ifade edilmiştir. Yoksa, mürtedin dinden çıkanın tövbe edip yeninden iman etmesine imkân vermeyecek şekilde “hakk-ı hayatı yok” denmiyor. Fakat bu konunun şartları fıkıh kaynaklarında açıklandığı için, Üstad Bediüzaman ona binaen burada genel kuralını zikretmiş, bu idamın nasıl gerçekleşeceğini açıklamamıştır.
Üstadın bu konuyu seslendirmesi, bizzat bu hükmü ortaya koymak için değil, başka bir konuyu/İslam’dan çıkan kimselerin normal kâfirlerden daha kötü olmalarının hikmetini açıklamaya yöneliktir. İlgili ifadelerine dikkatle baktığımızda bunu daha iyi anlarız:
“Hem İslâmiyet, sair dinlere kıyas edilmez. Bir Müslüman İslâmiyetten çıksa ve dinini terketse, daha hiçbir peygamberi kabul edemez; belki Cenab-ı Hakk’ı dahi ikrar edemez ve belki hiçbir mukaddes şey’i tanımaz; belki kendinde kemalâta medar olacak bir vicdan bulunmaz, tefessüh eder. Onun için İslâmiyet nazarında, harbî kâfirin hakk-ı hayatı var. Hariçte olsa musalaha etse, dâhilde olsa cizye verse; İslâmiyetçe hayatı mahfuzdur. Fakat mürtedin hakk-ı hayatı yoktur. Çünki vicdanı tefessüh eder, hayat-ı içtimaiyeye bir zehir hükmüne geçer.” (bk. Mektubat, 438 ).
Dinden Çıkan Birine Fıkıh Nasıl Hüküm Verir?
Dinden çıkanın hakk-ı hayatı”nın olmadığı/öldürülmesinin gerektiği konusunda İslam alimlerinin ittifakı vardır. Bu hükmün dayanağı birçok sahih hadis kaynağıdır. Mürtedin yani dinden çıkanın hakk-ı hayatı konusunun fıkıh kaynaklarındaki açıklamalar şöyledir:
“Kim dinini değiştirirse onu öldürün.” (Müslim hariç bütün kütübü sitte kaynaklarında geçiyor. bk. Neylu’l-Evtar, 7/190)
Dikkat edilirse bu hadiste de şartlara yer verilmemiş, işin özetine işaret edilmiştir ki, Risaledeki ifade de buna benzer.
Başka Bir hadiste ise, “Bir Müslümanın kanı(nın dökülmesi) şu üç durum dışında haramdır: Evli olup zina eden, haksız yere bir cana kıyan ve dinini terkedip cemaatten/İslam cemaatinden ayrılan kimse.” (Buhari, Diyat 6; Müslim, Kasame, 25)
Üç mezhebe göre kadın da mürted olsa öldürülür. Hanefilere göre ise, kadın öldürülmez, hapse atılır ve tekrar Müslüman olması için kendisine baskı yapılır.
Mürted olan kimse hemen öldürülür mü, yoksa tövbe etmesi için ona bir fırsat verilir mi? Bunun cevabı şudur:
Hanefi alimlerine göre, mürtedin tövbe etmesi için ona üç gün bir süre tanımak vacip değil, müstehaptır. Eğer tövbe edeceğine dair bir arzu belirtmezse ve yetkililer de onun tövbe edeceğine dair bir ümitleri yoksa derhal öldürülür.
Maliki, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre, mürtedin tövbe etmesi için üç gün mühlet verilmesi vaciptir. Üç günün her birinde kendisine tevbe telkin edilir. Kabul ederse ölümden kurtulur. Şayet bu üç gün içinde tevbe etmezse öldürülür. (bk. V. Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslami, 6/187-188)
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Ateistler Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular:
ATEİSTLER NEDEN İNSANLARI DİNSİZLEŞTİRMEK TE ISRARLILAR?
ATEİST BİRİ SAYGIDAN MAHRUM OLUR MU?
İNSAN FITRATI ATEİSTLİĞİ NASIL KABUL EDİYOR?
BİLİM İNSANLARI NEDEN ATEİST OLUR?
ATEİSTLERİN ALLAH’A İNANMAMASI YUNUS SURESİ 100. AYETİNE GÖRE ALLAH’IN ELİNDE Mİ?
Yorumlar (0)