Bugün elimizde bulunan Tevrat’ın tahrif edildiğine dair deliller pek çoktur. Hz. Mûsâ’nın levhalar şeklinde aldığı ve Yahûdilere dikte ettirdiği Tevrat, bugün elimizde bulunan Tevrat’ın aynısı değildir. Tevrat, Hz. Mûsâ’ya indiği halde, bugün elimizde bulunan Tevrat, Hz. Mûsâ’nın mezarından bahsetmekte, hatta Hz. Mûsa’nın mezarının kaybolduğundan söz etmektedir. Tevrat’ın bu konudaki ifadeleri aynen şöyledir:
“Ve Rabbin sözüne göre, Rabbin kulu Mûsâ orada, Moab diyarında öldü. Ve Moab diyarında Beyt-peor karşısındaki derede onu gömdü. Fakat bugüne kadar kimse onun kabrini bilmez. Ve Mûsâ öldüğü zaman yüz yirmi yaşında idi; gözü zayıflamadı ve kuvveti eksilmedi. Ve İsrâiloğulları Moab ovasında otuz gün Mûsâ’ya ağladılar. Ve Mûsâ için yas ağlama günleri tamam oldu.” (Kitab-ı Mukaddes, Tesniye 34/5-8). Bu ifadelerin sonradan Tevrat’a ilâve edildiği açıktır. Halbuki Tevrat’tanmış gibi nakledilmektedir.
İsrâiloğullarının peygamberlerine Allah tarafından indirilen Tevrat’ı, Kur’an tasdik eder. Tevrat’ı bir “nur ve öğüt” (Enbiyâ, 21/48), “hidâyet kaynağı” (İsrâ 17/2), “bir hidâyet ve rahmet” (Kasas, 28/43) olarak vasıflandırır. Buna karşılık Kur’an, Tevrat’ın tahrif edildiğini de haber verir. Onlar Kitabı elleriyle yazıp “bu Allah katındandır” diye yalan söylemektedirler. (Bakara, 2/79) “Allah’ın kelâmını değiştirmektedirler”. (Bakara, 2/59, 75) “Kelimeleri konuldukları anlamlardan çıkarmaktadırlar.” (Nisâ, 4/46; Mâide, 5/13, 41; A’râf, 7/162) “Vahyi gizlemektedirler.” (Bakara, 2/159, 174; Mâide, 5/15; En’am, 6/91) “Vahyi ciddi muhafaza etmeyip unutulmaya terk etmektedirler.” (Mâide, 5/13-14)
İsrâiloğullarının kitapları Tevrat’ı tahrif ettiğini bizzat Tevrat’ın kendisi itiraf ederek, Yeremya peygamberin dilinden şöyle söyler: “Allah’ımızın sözlerini değiştirdiniz.” (Yeremya, 23/36).
Tevratta Hangi Peygamberlere İftira Atılmıştır?
Tevrat’ın tahrif edildiğini anlamak için derin bir araştırma yapmaya ihtiyaç yoktur. Tevrat satırları arasında yapılacak kısa bir gezinti, Tevrat’ın tahrifine dair birçok örneği gözler önüne serecektir. Tevrat’ta Allah’a oğul isnâd edilir (Tekvin, 6/2; Mezmurlar, 2/7). Allah’ın, yiyip bitiren bir ateş olduğu ifade edilir (Tesniye, 4/24). Allah’a yorgunluk isnâd edilir (Tekvin, 2/2). Allah’ın, Hz. Yakub’la güreşip ona yenildiği gibi komik hikâyeler aktarılır (Tekvin, 32/28).
İftira edilen sadece Allah değildir. Onun peygamberleri de türlü iftiralara uğrar Tevrat’ta. Hz. Âdem, Allah’ın dilinden ilâhlaşmış biri gibi tanıtılarak hem Allah’a hem Âdem’e iftira edilir: “İşte Âdem iyiyi ve kötüyü bilmekte bizden birisi gibi oldu.” (Tekvin, 3/22-23).
Tevrat’ta, Hz. Nuh’a içki içiren kızlarının onunla zina ettikleri ve öz kızlarının bu peygamberden hamile kaldığı söylenir (Tekvin, 19/30-36). Yine aynı peygambere yapılan bir başka çirkin isnat da torunu Ken’an tarafından sarhoşken tecavüze uğradığıdır (Tekvin, 9/20-25). Hz. İbrahim de Tevrat’taki iftiralardan payını alır. Bu yüce peygamber, hanımı Sâra’yı kendi elleriyle Firavun’a peşkeş çeken biri olarak gösterilir (Tekvin, 12/14-19). Hz. Yakub, Allah’a başkaldıran ve onu azarlayan biri olarak gösterilir (Sayılar, 11/10-15). Hz. Harun, Tevrat’a göre altın buzağı putunu yapıp buna tapılmasını emreden biridir (Çıkış, 32/1-5; 24, 35).
Tevrat’ta Hz. Dâvud, Uriya adlı bir komutanının hanımıyla zina eden, ondan gayrimeşru çocuk sahibi olan ve onunla evlenmek için kocası Uriya’ya komplo kurarak öldürten bir zorba olarak takdim edilir (II. Samuel, 11/2-27). Hz. Süleyman, hanımlarından putperest olanların oyununa gelerek puta tapan biri olarak gösterilir. (Krallar, 11/4) Yine aynı peygamberin ağzından şuh ve müstehcen şiirler verilir (Neşideler Neşidesi, 1/1-4).
İsrâiloğullarının peygamberlerine önce çamur atıp sonra onu kutsal kitaplarına geçirmelerini Kur’an şiddetle yerer. Tevrat’ta yer alan peygamberlerden birçoğu Kur’an’da da yer alır; ancak Kur’an, kendisinde adı geçen hiçbir peygamber hakkında onların peygamberlik şeref ve haysiyetiyle bağdaşmayacak hiçbir rivayete yer vermez. Üstelik, Tevrat’ta iftiraya uğrayan kimi isimleri de aklar. Bunlardan biri Tevrat’ta puta tapmakla itham edilen Hz. Hârun’dur. Kur’an, olayın doğrusunu vererek, Hz. Hârun’un putçu Yahudilere engel olmaya kalktığını, lâkin buna güç yetiremediğini aktarır (A’râf, 7/150; Tâhâ, 20/90-94).
Tevrat’ta iftira edilip de Kur’an’ın akladığı İsrâiloğulları peygamberlerinden biri de Süleyman peygamberdir. Tahrif edilmiş Tevrat’ta sırf boy asabiyeti uğruna Hz. Süleyman, küfre düşen ve putperest olan biri olarak lanse edilir (I. Krallar, 11/5, 9). Kur’an ise, Yahudilerin bu iftirasını “Onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular.” diye reddederek. Hz. Süleyman’ı “Süleyman kâfir olmadı, lâkin (onu tekfir eden) şeytanlar kâfir oldu.” (Bakara, 2/102) ifadesiyle aklar.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
TEVRAT HAK KİTAPSA, HZ. İSA NEDEN PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLMİŞTİR?
ENAM SURESİNDE GEÇEN TIRNAKLI HAYVANLAR KONUSUNUN TEVRAT İLE ÇELİŞMESİ NASIL AÇIKLANABİLİR?
TEVRAT, ALLAH’IN KİTABI İSE DEĞİŞTİRİLMESİNE NEDEN İZİN VERMİŞ?
BİR MÜSLÜMAN OLARAK TEVRAT, İNCİL VE ZEBUR’U OKUMAKTA BİR SAKINCA VAR MIDIR?
DİNLER BİRBİRLERİNİN KOPYASI MIDIR?
Yorumlar (0)