Kur’ân-ı Kerim’de ismi geçen ve geçmeyen peygamberlerin hemen hemen hepsi coğrafî tabiriyle Akdeniz Havzası (Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Mısır), Mezopotamya (Irak, Ürdün, İran’ın bir kısmı) ve Arap Yarımadasında çıkmış ve tebliğ vazifelerini burada yürütmüşlerdir.
Esas itibariyle bu meseledeki gerçek sebep “Kader-i İlâhînin bir remzidir.” (Mesnevî-i Nuriye , s. 91) Yâni, Cenab-ı Hakk’ın takdir ve iradesi peygamberlerin Şarkta gönderilmesini icap ettirmiş, gerektirmiştir. Peygamberleri, kendi emirlerini ulaştırmak maksadıyla Cenab-ı Hakk gönderdiği gibi, hangi memlekete, hangi insanı peygamber olarak göndermeyi de yine O istemiştir. Bunda kulların bir tesir ve dahli yoktur.
Meselenin hikmet cihetine gelince; bu hususun pekçok hikmeti olmakla birlikte, akla gelebilen ilk bir iki hikmeti şunlardır:
– Bir defa insanlığın ilk atası olan Hz. Âdem (as), Havva validemizle bugün Mekke yakınlarındaki Arafat Dağı yakınlarında buluşmuşlardır. İnsan neslinin çoğalması da yine bu civarda başlamıştır. Hz. Âdem (as)’in oğulları ne kadar çoğalmış olsalar da, meselâ kendisinden sonra peygamber olan iki oğlu Hz. Şit (as) ve Hz. İdris (as), Mekke’de tebliğ vazifelerini yürütmüşlerdir.
Yine Hz. Âdem (as) ile Hz. Nuh (as) arasında uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Hz. Nuh (as) bugünkü Kufe civarında yaşamış ve ümmetine tebliğ vazifesini orada yapmıştır. Hz. Salih, Hz. İshak, Hz. Eyyûb, Hz. İlyas (aleyhimüsselam)’ın Şam ve civarında, Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. İsa (aleyhimüsselam) da Kudüs’te yaşamıştır. Hz. Hûd (as) Yemen’de, Hz. Musa (as) ve Hz. Yusuf (as) Mısır halkına peygamber olarak gönderilmiştir.
Diğer peygamberler de hep bu civarda gelmişlerdir. Zaten peygamberler insanlara ve insanlığın toplu olarak bulunduğu bölgelere gönderilmiştir; çünkü, insanlık hep bu bölgelerde yaşıyordu. Peygamber kıssalarından, tefsirlerden ve İslâm tarihi ile ilgili eserlerinden öğrendiğimize göre, Hz. İsa (as)’a kadar, insanlık başta belirttiğimiz bölgelerde yaşıyordu. Zaten o zamanlar insanlığın nüfusu birkaç yüz milyon denebilecek kadardı. Bunun için dünyanın her tarafına yayılma, dağılma ihtiyacı da yoktu. Ne zaman ki, dünya nüfusu kalabalıklaştı, ondan sonra Avrupa ve Asya içlerine kadar yerleşilmeye başlandı.
Başka bir husus, peygamberler sadece Arap milletine gelmiş değildir. Bir kere Kur’ân’ın dışındaki semavî kitaplar İbranî dilinde gönderilmiştir. Hz. Yusuf ile Hz. Musa’nın kavmi bugünkü Mısırlılar ve Kıptîlerdi. Şam, Irak ve diğer bölgede yaşayanların hepsi Arap değildi, farklı milletlere mensuptular. Pek çok peygamberin İsrailoğullarına geldiği düşünülürse, peygamberlerin ekserisinin Araplara gelmediği gerçeği ortaya çıkar. Diğer peygamberler belli bir kavme ve topluluğa geldiği halde, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (asm) son peygamberdir ve bütün insanlığa gönderilmiştir. Peygamberimizin (asm) neslen Arap, Kur’ân’ın Arapça olması bu hakikati değiştirmez. Zaten bugün hemen her ırk ve milletten Müslüman bulunması bu gerçeği ortaya çıkarmaktadır.
Amerika kıtasında peygamber gelip gelmediğine gelince; bilindiği gibi, Amerika’nın bir yerleşim bölgesi haline gelmesi iki yüz küsur senelik bir meseledir. Amerika’nın keşfinden önce yerliler varsa da, onların oraya hangi asırda gittikleri bilinmemektedir. Hz. İsa (as) ve İslâm’ın çıkışından sonra olmadığı ne malûm! Bundan da onların atalarının bir hak din ve bir peygamber tebliği duymuş olmaları gerekir.
Bütün bunlarla birlikte, Çin, Avrupa ve diğer kıtalara da peygamber gelmemiş diye bir kayıt yoktur. Gelmişse de, ya bunu tarih kaydetmemiş veya sonradan o bölgede çıkan bâtıl dinler kanalıyla unutturulmuştur. Bu arada şu âyet-i kerimeyi de hatırda bulundurmak lâzımdır:
“Biz bir peygamber göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz.” (İsrâ, 17/15).
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
PEYGAMBERLER ŞU AN CENNETTE MİDİRLER?
NEDEN HZ. MUHAMMED (SAV) PEYGAMBER OLARAK SEÇİLDİ?
PEYGAMBERİMİZ (SAV) ŞU AN BİZİ MERAK EDİYOR MU, BİZDEN HABERDAR MI?
HZ. İBRAHİM İLE NEMRUD’UN AYNI ÇAĞDA YAŞAMADIĞI KONUSUNDA NE DERSİNİZ?
HZ. MUSAN’IN ASASI YILANA MI DÖNÜŞTÜ EJDERHA’YA MI?
Yorumlar (0)