Göz ardı edilen bazı gerçekleri arz edeceğiz ki, sorunun altyapısını oluşturan bilgi boşluklarını dolduralım ve örtünmenin hikmeti anlaşılsın.
– İslam’daki hükümlerin asıl gerekçesi, Allah’ın emir ve yasaklarıdır. Allah emrettiği için işler yapılır, yasakladığı için işlerden kaçınılır. Buna göre, bir hükmün asıl nedeni ve hakikî hikmeti Allah’ın -olumlu veya olumsuz- emridir. Buna hakikî “illet” de denir. Diğer maslahatlar ise, insanın aklını tatmin etmeye yönelik olan unsurlardır ki, buna “hikmet” de denir.
– Bundan anlaşılıyor ki, İslam’ın ortaya koyduğu bir hüküm -Allah tarafından kaldırılmadığı sürece- zaman ve mekân üstü bir konuma sahiptir. Örtünmenin hikmeti de bu şekildedir.
– Bir kadının namaz kılarken, el ve yüzü (bir görüşe göre ayakları) hariç, bütün bedenini örtmesi gerekir. Bu konuda, cumhuru teşkil eden alimler arasında herhangi bir ihtilaf yoktur. Bu örtünmenin gerçek illeti Allah’ın emridir. Başkasından korunmak ise, bir hikmettir. Allah’ın emri ise, hikmetine bakılmadan/hikmeti bilinsin bilinmesin, yerine getirilir.
– Eğer işin aslı, yalnız başkasının bakışlarıyla ilgili olsaydı, erkeklerin de tek başına oldukları yerde, çırıl-çıplak namaz kılmalarının sahih olması gerekirdi.
– Ubudiyete/kulluğa dair hükümlerin önemli bir kısmının hikmeti bilinse de, bir kısmının da hikmeti bilinmez. Hikmeti bilinen hükümlerde aklın tatmini söz konusu olduğu gibi, hikmeti bilinmeyenlerde de kalbin teslimiyeti söz konusudur. Örtünmenin hikmeti de sadece bir tane değil bilinmeyen birçok hikmeti vardır.
– Allah’ın zaten her tarafımızı görmekte olduğu meselesine gelince; bu yargı elbette doğrudur. Allah’tan hiçbir şey gizli kalmadığı gibi, insanların en galiz avret yerlerini de görmektedir. Fakat insanın örtünmesi, onun kendi ruh haletini simgeleyen, bir insan olarak kendisinde yaratılıştan var olan haya duygusunu temsil etmektedir. Bu konuda şaşmaz ve yanıltmaz rehberimiz Hz. Muhammed (asm)’dir. Onun yatağında bile çıplak olarak yatmadığı bilinmektedir. Banyo yaparken bile tamamen çıplak kalmadığı bilinmektedir. Allah, herkesten daha çok kendisinden haya edilmeğe layıktır. Melekler, en az salih ve yaşlı bir insan kadar saygı duyulmağa değerdir. Onlar hep yanımızdadır.
– Diğer taraftan Allah nasıl ki ehemmiyetle san’atını güzel göstermek istiyor ve insanı rahatsız eden şeyleri perdeler altına alıyor. Örneğin kan ve işkembe gibi şeyleri gizliyor. Nimetlerine, o nimetleri süslendirerek dikkatlerimizi çekiyor. Aynen onun gibi, mahlûkatını ve kullarını, cin, melek ve ruhani gibi mahlukatına güzel göstermek istiyor. Çirkin vaziyetlerde görünmeleri, Cemîl ve Müzeyyin ve Lâtîf ve Hakîm gibi isimlerine karşı bir nevi isyan ve edepsizlik oluyor. Namaz kılarken veya tek başınayken tesettüre dikkat etmenin binler hikmetinden biri de budur.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
BİR BABA, KIZINI ZORLA TESETTÜRE SOKABİLİR Mİ?
BEN TESETTÜRLÜYÜM AMA KOCAM AÇILMAMI İSTİYOR NE YAPMALIYIM?
TESETTÜRE UYGUN OLMAYAN AÇIK ELBİSELERİ SATMAK CAİZ MİDİR?
TESETTÜRE UYGUN GELMEYEN YERLERİN GÖRÜLMESİ ABDESTİ BOZAR MI?
ŞERİATTA TESETTÜRSÜZLÜĞÜN MÜEYYİDESİ, CEZASI NEDİR?
Yorumlar (0)