Madem Kur’an’ın hem nakil hem akıl cihetiyle Allah’ın kelamı olduğu ispat edilmiştir; öyleyse söylediği her sözünün doğru olduğunu kabul etmek aklın gereğidir. Çünkü Allah her şeyi bilir ve söylediği her şey doğrudur. Madem “Cin var.” diyor, öyleyse hem naklen hem aklen cinin var olduğu sabittir.
Aklıselim şöyle düşündürür:
a) Kur’an’da CİN adında bir sure vardır. Bu surede Hz. Peygambere (asm) cinlerin gelip Kur’an’ı dinledikleri belirtilmiştir. Madem Kur’an kırk yönden mucize olduğunu ispat etmiş bir kitaptır, öyleyse bu haber doğrudur, öyleyse cin vardır.
b) Bu surede, cinler şöyle demişler: “Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik.” Akıl gaybi haberlerde emarelere bakar, bir doğruluk emaresi varsa onun doğruluğuna hükmeder. Cinlerin bu sözleri Kur’an’la tam örtüşüyor, demek ki gerçekten cinler Kur’an’ı dinlemiş ve bu yargıya varmışlar.
c) Cinler burada şu tespiti yapıyorlar: “Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler.” Cahiliye döneminde insanların cinlere sığınır olduğu, onlardan yardım almaya çalışır olduğu bilgisi tefsir, tarih ve siyer kaynaklarından öğreniyoruz. (bk. İbn Kesir, ilgili yer)
Demek ki bu sözü söyleyenler işin içinde olanlardır. Demek ki cinler bunu söylemişlerdir. Dolayısıyla bu ayetler haktır.
d) “Biz göğe çıkmak istedik: Bir de ne görelim: orası sert ve kuvvetli bekçiler, şihablar, alevler, (roket gibi mermiler)le dolu! Önceleri biz göğün bazı yerlerinde oturup dinleme merkezleri edinirdik. Ama şimdi kim dinlemeye kalkışırsa, derhal kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşıyor.” (Cin, 72/8-9)
Cinlerin göklerden(meleklerin konuşmalarından kulak hırsızlığı yaparak getirdikleri) haberlerin varlığına en büyük delil o günkü kâhinlerin varlığıdır. Ayette ifade edildiği üzere, cinler İslam öncesi dönemde çok rahat bir şekilde bu haberleri getirip bazı insanlara veriyordu. Kur’an indikten sonra, göklere kolay çıkamaz oldular. Çünkü artık orada “kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşıyor.” Bu alevin, yani atmosferin üst tabaklarına ve yıldızlarda ateşin varlığı bu gün ilmen ispat edilmiştir. Demek ki, cinler doğru konuşmuşlar. Demek ki, cinler gerçekten vardır.
e) “Allah’ın has kulu(Muhammed), bir olan Allah’a ibadete kalkınca ve Kur’an’ı okumaya başlayınca (cinler) başına öyle bir üşüştüler ki nerdeyse birbirlerini çiğneyeceklerdi.” (Cin, 19) mealindeki ayette ifade edildiği üzere, cinler, Hz. Peygamberin ibadetine ve okuduğu Kur’an’a karşı büyülenmişlerdi. Onun için gruplar halinde onun yanına sokuldular ve Kur’an’ı dinler. (bk. Taberi, Maverdi, Razi, Beydavî, ilgi yer)
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Cinler Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular:
ŞEYTANLAR VE CİNLERİN İNSANLARIN KUL HAKKINA GİRMESİ MÜMKÜN MÜ?
BİR İNSAN CİNLERLE, MELEKLERLE KONUŞABİLİR Mİ YADA İLETİŞİM KURABİLİR Mİ ?
CİNLERİ NEDEN GÖREMİYORUM?
CİNLERİN VE ŞEYTANIN YAŞADIĞI YERLER NERELERDİR?
CİNLER İNSANLARDAN ÖNCE Mİ YARATILMIŞ?
Yorumlar (0)