Kandil Müslümanlarca kutsal sayılan gecelere verilen addır. Bu geceler Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olan Kadir, Receb ayının yirmi yedinci gecesi olan Mirac, Şaban ayının on beşinci gecesi olan Berat, Receb ayının ilk cuma gecesi olan Regaib ve Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid’tir.

Osmanlılar döneminde, II. Selim (1566-1574) zamanından başlayarak minarelerde kandiller yakılarak duyurulduğu ve kutlandığı için Kandil olarak anılmaya başlayan gecelere Kandil-i Şerif de denir. Ayrıca her gece, Leyle-i Kadir, leyle-i Mirac gibi terkiplerle de anılır.

İlk Kandil Kutlamaları Nasıl Başlamıştır?

Hicretten üç yüz yıl sonra ilk kez Mısır’da, Fatımiler döneminde Mevlid; dört yüzyıl sonra da Kudüs’te Mirac, Regaib ve Berat geceleri kutlanmaya, bu geceler camilerde toplu biçimde yapılan ibadetlerle geçirilmeye başlandı. Daha sonra bu kutlamalar İslam dünyasının bazı bölgelerine yayılarak gelenekleşti.

Yaygın bir gelenek durumuna geldikten sonra da kandiller hakkındaki tartışmalar sürmüş, bilginlerin bir bölümü şiddetle karşı çıkarken bir kısmı da kutlamaların bid’at olduğunu kabul etmekle birlikte hasenliği, güzel gelenekler olduğunu söyleyerek cevaz vermiştir.

Günümüzde de kandiller camilerde okunan mevlid ve Kur’an’la, yapılan dua ve ibadetlerle canlı biçimde kutlanmaktadır. Hayra vesile olması açısından güzel birer adet olmuştur.

Rabîulevvel ayının on ikinci gecesi Sevgili Peygamberimiz ‘in doğum gecesi (mevlid) olarak kutlanmaktadır. Bu gün ve gecede bir kutlama, ibadet ve merasim yapılacağına dair âyet ve hadis yoktur. Bu vesile ile Peygamberimizi anmak, onun örnek hayatını ve üstün meziyetlerini hatırlamak ve hatırlatmak faydalıdır. Ancak “mevlid gecesi sebebiyle yapılanları” dine katmak, “bu sünnettir, tanımlanmış ibadettir” demek bid’at olur.

Muharrem ayının başı aynı zamanda Müslümanların takvim yılbaşıdır. Hz. Peygamber’in (s.a.) Mekke’den Medine’ye göçmesi olayı bu takvime başlangıç kılınmıştır. Bu sebeple O’nun mücadelesini, hayatını, tebliğ ettiği dinin (İslam’ın) özelliklerini bu vesile ile dile getiren kutlamalar, toplantılar, anmalar yapılabilir. Bunlar özel mânada ibadet değildir.

Berat gecesi olduğu söylenen Şaban’ın ortasının gecesi hakkında rivayet edilmiş hadisler vardır; ancak bu hadislerin sıhhati tartışmalı olduğu gibi sağlamca olanların içlerinde “berat” kelimesi de geçmemektedir. Hz. Peygamber ve sahabe devirlerinden sonra bazı alimler ve halk bu geceyi ibadetle geçirme şeklinde bir davranış içine girmişlerdir.

Kadir Gecesi Hakkında Ayet ve Hadisler Ne Söylüyor?

Kadir gecesi hakkında âyetler ve hadisler vardır; bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bilinmektedir. Ancak Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Ramazan gecelerinin tamamı Kadir olabilir. Kadir gecesine ait de bir namaz veya başka bir belli ibadet yoktur.
Mi’rac Hz. Peygamber’e büyük bir ihsan, eşsiz bir armağandır; ümmetinin de bundan büyük bir nasibi vardır. Mi’rac gecesi Hz. Peygamber’i, başta mirac olmak üzere genellikle mucizeleri, o gece armağan edilen namaz ibadetinin önemini, İsra sûresini ve orada geçen dini, ahlaki hükümleri anmak, anlatmak, temsil etmek elbette yararlıdır ve yapılmalıdır. Ancak gerek bunları ve gerekse başka meşru şeyleri yapmak “miraç gecesine mahsus” bir sünnet, bir ibadet değildir; böyle anlaşılırsa dine ekleme yapılmış olur.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Bazı Merak Edilen Sorular:

KANDİL (MÜBAREK GÜN VE GECELER) KUTLAMALARI BİD’AT MIDIR? ALLAH’IN EMRİ DEĞİL VE ÜSTELİK PEYGAMBER DE KUTLAMAMIŞ VE TAVSİYE DE ETMEMİŞTİR. NE KUR’AN’DA NE HADİS VE SÜNNETLERDE BÖYLE BİR ÇAĞRI VE UYGULAMA YOK.

KANDİL GECELERİNİN ORUÇLARI NE ZAMAN TUTULUR, GECEDEN ÖNCEKİ GÜN MÜ SONRAKİ GÜN MÜ?

UZAYDA NASIL ORUÇ TUTUP NAMAZ KILINIR?

GÜNAH VE GÜNAHTA PİŞMANLIK NE DEMEKTİR?

KADIN SESİ HARAM MI?