İnsan Allah’a iman etmekle, kalbi bütün korkulardan, ruhu bütün hüzün ve elemlerden kurtulur, ebedî bir sevinci ve ferahı kazanır.
Herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle ve makamıyla iftihar eder. İşte insan da nihayetsiz kudret, ilim ve irade ve zenginlik sahibi, merhamet ve rahmet sahibi Allah’a iman ile bağlansa, kullukla O’nun hizmetine girse ve idam görünen ölümü kendisi hakkında terhis tezkeresine çevrilerek bütün istekleri yerine getirilse ne kadar sevineceği, memnun olacağı ve minnettar kalacağı ortadadır.
İnsan Allah’a iman etmekle, kalbi bütün o nihayetsiz korkulardan, ruhu bütün hüzün ve elemlerden kurtulur, ebedî bir sevinci ve ferahı kazanır. Kalbinde öyle manevî bir kuvvet meydana gelir ki, insan o kuvvetle her musibete, her hadiseye karşı dayanabilir. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da dünyasını cennetin bekleme salonu hükmünde gördüğü için, her türlü sıkıntıyı hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder. Böylece hem dünyasını ve hem de ahiretini cennete çevirebilir.
Sonuç olarak, eğer iman olmazsa, bu endişeler onun kalbini ve ruhunu daima elem ve ızdırap içinde bırakır. Dünyası görünüşte cennet gibi olsa bile, ölüm ve ebedî ayrılık endişeleri onun kalp ve vicdanını için için yakar. Ona manevî bir cehennem azabı yaşatır.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
İman Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular:
İMANIMIZI NASIL KUVVETLENDİRİRİZ? TAHKİKİ VE TAKLİDİ İMAN NEDİR?
İMAN ETMEK NEDİR? ŞARTLARI NELERDİR?
NEDEN İMAN ETMELİYİZ?
ALLAH’I BULMAK VE ALLAH’I ARAMAK, NE DEMEKTİR?
İMAN, HAYAT VE ŞERİAT NEDİR VE SOSYAL YANSIMALARI NASIL OLACAKTIR?
Yorumlar (0)