Değerli kardeşim,

Bir şeye şahitlik etmek, onu görmek manasına gelir. Normal şahitlikler buna bakar. Görmeyen şahitlik eder de “gördüm” derse yalancılık etmiş olur. Çünkü, adaletin tecellisi için gereken bu şahitlik, gözle görmeye dayalı bir şahitliktir. Gözleriyle görmediği halde “gördüm” diyen elbette yalancıdır.

– Ancak, Allah’ın varlığı ve Hz. Muhammed (asm)’in hak peygamber olduğuna şahitlik etmek, gözle görmeye dayalı değil, kalp ve akıl gözüyle görmeye dayalı bir şahitliktir. Bunun aksi zaten imkânsızdır. Ne kimse Allah’ı görebilir, ne de -sahabe olanların dışında– kimse Hz. Peygamberi (asm) görebilir.

Demek ki imandaki şahitlik kalp ve akıl gözüyle görülenlerle ilgili bir şahitliktir.

Eskiden beri ilim çevresinde kabul edilen “kesin bilgi” edinme yolları yalnız göz değildir. Nitekim, alimler, kesin bilgi edinme yollarını: “duyu organları, sağlam haber ve akıl” olarak kabul etmişlerdir.

Bugünkü modern bilim çevreleri tarafından da Frenkçesiyle “epistemoloji” dedikleri “kesin bilgi edinme” yolları olarak bu üç metodu kabul edilmiştir. Zaten bunun dışında kesin bilgi edinmek mümkün de değildir. Bu sebepledir ki, İslam alimleri rüyaları ve ilhamları da kesin bilgi yolu olarak kabul etmezler.

– Demek ki, “kesin bilgi edinme” bakımından, bir şeye şahitlik etmek yalnız gözle görmeye bağlı değildir. Tatmak, dokunmak, kokusunu almak, işitmek, idrak etmek de bir nevi görmektir ve şahitlik konusudur.

– Bugün ilimlerin ortaya koyduğu birçok hakikat var ki, insanların yüzde doksanı onu gözle görmemiş ve göremezler. Fakat yine de kesin olarak inanırlar. Örneğin, kaç tane insan “kalbinin sol memesinin yanında olduğunu” görmüş? Ama herkes tereddütsüz buna inanıyor.

Keza, bilim adamları “güneşin filanca yılın filanca ayının falanca gününün falanca saatinde tutulacağını” söylüyorlar. İnsanların hepsi -bunu gözle görmedikleri halde- inanmıyor mu?

Aslında gözle görmeden inandıklarımız, gözle görüp de inandıklarımızdan katbekat fazladır.

Demek ki, iman ve inanmak konusunda şahitlik yapmak için gözle görmeye ihtiyaç yoktur.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂

Bazı Merak Edilen Sorular:

“ALLAH AFFEDER!..” DEYİP İBADET ETMEMEK NE KADAR DOĞRU?

ALLAH’A İMANDA NEDEN AKLİ DELİL ARANIYOR?

ALLAH’IN ŞEKLİ NEYE BENZER?

“HİDAYET ALLAH’TANDIR.” SÖZÜ NASIL ANLAŞILMALIDIR?

MATERYALİSTLERİN İDDİA ETTİKLERİ GİBİ MADDE EZELİ MİDİR?