Değerli kardeşim,

Konuyla ilgili hadis şudur:

Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Münafıklara en ağır gelen namaz yatsı namazıyla sabah namazıdır. Eğer bu iki namazdaki hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa onları kılmaya gelirlerdi. [Nefsimi kudret eliyle tutan Zât’a kasem olsun!] Ezan okutup namaza başlamayı, sonra halkın namazını kıldırması için yerime birini bırakmayı, sonra da beraberlerinde odun desteleri olan bir grup erkekle namaza gelmeyenlere gitmeyi ve evlerini üzerlerine yıkmayı düşündüm.” [Buhârî, Ezân 29, Husûmât 5, Ahkâm 52; Müslim, Mesâcid 252, (651); Muvatta, Salâtu’l-Cemâ’a 3, (1, 129-130); Ebû Dâvud, Salât 47, (548, 549); Tirmizî, Salât 162, (217); Nesâî, İmâmet 49, (2, 107)].

1. Buna benzer bir rivâyetin sonunda şöyle bir ziyade var: “…Gücü yettiği halde namaza gelmeyenin üzerine evini yıkayım.”

2. Başka bir rivayette, namaza gelmeyenlerin evini yakma arzusunu kasemle ifade eder. Tercümede bu kaseme köşeli parantez içerisinde yer verdik.

3. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), cemaat kaçkını münafıkları aşağılayıcı ifadelere de yer vermiştir. Nitekim hadisin bir vechinde şöyle buyurur: “… Onlardan herhangi biri, mescidde biraz etlice bir kemik bulacağını bilseydi mutlaka cemaate gelirdi.”

4. Bazı âlimler bu hadisten hareketle, cemaatle namaz kılmanın farz-ı ayn olduğu hükmüne varmışlardır. Derler ki:

“Eğer cemaat sünnet olsaydı, onu terkeden kimse yakılmakla tehdid edilmezdi. Farz-ı kifaye olsaydı Resûlullah’la kılanlar onların yerine bunu eda etmiş olurlardı.”

Atâ, Evzâî, Ahmed, Şâfiî, muhaddislerden Ebû Sevr, İbnu Huzeyme, İbnu’l-Münzir, İbnu Hibbân gibi bir grup bu görüştedirler. Bunları destekleyen bir görüşü Buhârî, Hasan Basrî’den kaydeder:

“Bir kimseyi annesi, şefkat duygusuyla cemaatle yatsı namazı kılmaktan menedecek olsa, ona itaat etmez.”

Cemaatın hükmü meselesinde aşırıya gidip “namazın sıhhati için şart” olduğunu söyleyen de çıkmıştır. Fakat bu görüş rağbet bulmamıştır.

Cemaatle namaz kılmayı Şâfiî ve onun mütekaddim ashâbı, Hanefî ve Mâlikîlerden bir çok ulemâ, farz-ı kifâye demiştir. Geri kalanlar -ki ümmetin çoğunluğu – sünnet-i müekkede olduğunu kabûl eder.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂

Bazı Merak Edilen Sorular:

İMSAK VAKTİ GİRDİKTEN SONRA SABAH NAMAZI KILINIR MI?

SABAH NAMAZININ SÜNNETİ FARZIDAN SONRA KILINIR MI?

SABAH NAMAZININ KAZASI NE ZAMAN KILINABİLİR?

SABAH NAMAZINA NASIL KALKABİLİRİM?

SABAH NAMAZI KILARKEN GÜNEŞ DOĞMASI DURUMUNDA NAMAZ BOZULUR MU ?