Değerli kardeşim,

Kur’ân âyetleri nâzil oldukça onları vahiy kâtiplerine bizzat yazdıran Hz. Peygamber (asm), önceleri kendi hadislerinin yazılmasını yasaklamış, fakat hadisleri birbirlerine rivâyet etmelerine izin vermişti.

Bu yasağın sebebi, ashâbın Kur’ân’la hadisleri birbirine karıştırma tehlikesiyle Arap yazısının henüz gelişmemiş olması, okuma-yazma bilenlerin azlığı, yazı malzemesinin kıtlığı gibi sebepler olabilir. Daha sonraları bu mahzurlar ortadan kalkınca veya azalınca Hz. Peygamber (asm)’in, hadislerin yazılmasına izin verdiğini görmekteyiz. Nitekim, hadis yazan otuz-kırk kadar sahâbîden biri olana Abdullah b. Amr 1000 civarında hadis yazmış ve bunları bir sahife (koleksiyon) hâline getirmiş, adına da “es-Sahîfetü’s-Sâdıka” (Doğru Sahife) demiştir.

Sağlığında Hz. Peygamber (asm)’den pekçok hadis öğrenen sahâbe, O’nun (asm) vefâtından sonra bunları başkalarına nakletmiş, böylece hadisler hem sözlü, hem de yazılı bir halde sonraki nesillere intikal etmiştir. Hz. Peygamber (asm)’in vefatından sonra başlayan hadis toplama yolculukları (rıhle) ve hicrî birinci asır ortalarından itibaren görülen “tedvin” (dağınık haldeki hadis malzemesini bir araya toplama) faaliyetleri H. 99-101 yıllarında halife Ömer İbn Abdülaziz (H. 101) zamanında vâliliklere gönderilen emirnamelerle resmî tedvin hâlinde devam etmiş; toplanan bu hadisler konularına göre tasnif edilerek hicrî ikinci asır ortnlarından itibaren hadis kitapları meydana getirilmeye başlanmıştır.

Günümüze kadar gelen en eski hadis kitapları bu devrelere âittir. Bu kitaplardan sonra hicrî üçüncü asırda ” Kütüb-i Sitte” (altı kaynak eser) denilen hadis külliyâtının meydana getirilmesiyle, hadis tasnifi altın çağına ulaşmıştır.

Kütüb-i Sitte; Buhârı ve Müslim’in “el-Câmiu’s-Sahîh”leri ile Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce’nin “Sünen”lerinden oluşmaktadır.

Hadis Kitaplarının Dereceleri:

İhtiva ettikleri hadislerin güvenilir olup-olmamalarına göre hadis kitapları şu derecelere ayrılır:

Birinci Tabaka: Mütevâtir, meşhûr, sahîh ve hasen hadisler. Buhârî ve Müslim‘in “Sahih”leri ile İmam Mâlik‘in ” Muvatta”adlı eserleri. Bu kitaplardaki hadislerle amel edilir.

İkinci Tabaka: Birinci tabakadaki kitaplar seviyesine çıkamayan, fakat, müelliflerinin titizlikle bazı şartları uygulayarak hadisleri aldıkları kitaplar. Bunlar da hadis kaynağı olarak benimsenmiş, asırlar boyu faydalanılmıtır. Tirmizî’nin Câmi’i, Ebû Dâvûd‘un Sünen’i Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i, Nesâî’nin Sünen’i (Müctebâ) bu tabakadandır.

Üçüncü Tabaka: Bu tabakadaki kitaplarda sahih hadisler yanında zayıf hadisler de olduğu gibi, râvîleri içinde halleri meçhul olanlar da vardır. Abdürrezzâk’ın “Musannef” i, Beyhakî, Taberânî ve Tahâvî’nin kitapları…gibi. Bu kitaplardaki hadislerden ancak, hadis uzmanları yararlanabilir.

Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Şerhi ve Ömer Sevinçgül, Hadis El Kitabı adlı kitaplardan faydalanabilirsiniz.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂

Bazı Merak Edilen Sorular:

HADİSLERE BAKMAMIZIN ŞART OLDUĞUNU İSPAT EDİCİ AYETLERİ YAZAR MISINIZ ?

KARADELİK HAKKINDA KUR’AN’DA VE HADİSLERDE BİLGİ VAR MIDIR?

‘GÖZDEN IRAK OLAN GÖNÜLDEN DE IRAK OLUR’ SÖZÜ, HADİS MİDİR?

DÜNYANIN ÖKÜZLE BALIĞIN ÜSTÜNDE OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR HADİS VAR MI?

KUL HAKKI İLE GELMEYİN,DİYE BİR HADİS VAR MI?