Değerli kardeşim,
Soruda geçen hadisin tamamı şöyledir:
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!” (Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et’ime 45; İbni Mâce, Mukaddime 9)
Peygamberimiz (asm), İslâm’a göre her işin başı ve âhiretin yegâne geçer akçesi olan iman ile sevgi arasındaki bağı en çarpıcı biçimde bu hadisinde dile getirmiş bulunmaktadır. Konunun ehemmiyetine binâen yemin ederek söze başlamış ve önce kesin bir gerçeği, “imansız cennete girilemeyeceğini” haber vermiştir. Sonra da cennete girebilmenin vazgeçilmez şartı olan imanı elde edebilmek için müminlerin birbirlerini sevmeleri gerektiğini, aynı kesinlikle ve aynı açıklıkla bildirmiştir: “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız!”
Bundan şu sonuç çıkmaktadır: İman, nasıl cennete girebilmenin, vazgeçilmez şartı ise, müminleri sevmek de tam ve kâmil bir imana sâhip olabilmenin biricik şartıdır. Mümin, kendisiyle aynı imanı paylaşan herkesi, ırkına, rengine, yurduna ve diline bakmaksızın sevecek, onlara karşı muhabbet ve sorumluluk duyacaktır. Çünkü imana sınır, yine imanın kendisiyle çizilebilir.
Müslümanları, tasa ve kıvançlarını paylaşma, dertlerini dert edinme seviyesinde sevgi ve ilgiye lâyık bulmanın tabiî sonucu onlarla selamlaşamaz hale gelmemektir. Selâm, Müslümanlar arasında oluşacak sıcak ilgi ve alâkanın mukaddimesidir. Müslümanlar selâm ile tanışır, bilişir ve sevişirler. Onları aynı inanç çizgisinde birleştiren, bir anda kalbî duygularla birbirlerine bağlı olduklarını hissettiren sihirli kelime selâmdır.
Peygamber Efendimiz (asm), sadece tesbit ve teşhis ile kalmaz, mutlaka tedavî yollarını da Müslümanlara gösterir. Bu hadîs-i şerîfte de onun böyle bir uygulamasını görmekteyiz. Müslümanlar arası ilişkilerin sevgi düzeyine çıkarılabilmesi için nereden başlanması gerektiğini, “Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi, aranızda selâmı yayınız!” sözleriyle ortaya koymuş bulunmaktadır. Artık sonuç belli, vâsıta belli, o vâsıtayı elde edebilmek için gereken sermâye (sevgi) belli, o sermâyeye ulaşmak için atılacak ilk adım da bellidir. Ötesi Müslümanlara kalmıştır.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Bazı Merak Edilen Sorular:
HADİSLERE BAKMAMIZIN ŞART OLDUĞUNU İSPAT EDİCİ AYETLERİ YAZAR MISINIZ ?
DÜNYANIN ÖKÜZLE BALIĞIN ÜSTÜNDE OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR HADİS VAR MI?
‘GÖZDEN IRAK OLAN GÖNÜLDEN DE IRAK OLUR’ SÖZÜ, HADİS MİDİR?
KUL HAKKI İLE GELMEYİN,DİYE BİR HADİS VAR MI?
CUMAYA EN SON GELENDE HAYIR YOKTUR, ŞEKLİNDE BİR HADİS VAR MIDIR?
Yorumlar (0)