Değerli Kardeşim,

Mezhepsizlerin sıklıkla söyledikleri söz: “Biz Kur’an’a tabiyiz. Kur’an’da bir mezhebe bağlanma diye bir şey yok. Bu yüzden de hiçbir mezhep imamına uymayız.”sözüdür. Aslında bu sözleri, onların Kur’an’ı anlayamadıklarına bir delildir. Zira Kur’an’da bir mezhebe bağlanmayı emreden birçok ayetler vardır. Şimdi bu ayetlerden bir kısmının izahına geçiyoruz ki, onların mezkûr sözlerinin ne derece batıl ve hurafe olduğu anlaşılsın.

BİRİNCİ AYET

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve sizden olan ulü’l-emre itaat edin. Eğer Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah ve Resulüne götürün. Bu daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” (Nisa, 4/59)

Ayette geçen “ulü’l-emr” tabirinden maksat; âlimlerdir. Bu mana, Kur’an’ı en iyi anlayan İbn-i Abbas, Cabir İbni Abdullah, İmam Mücahid, İmam Hasan, İmamAta ve birçok âlim tarafından rivayet edilmiştir.

Mesela, küçük bir hastalığın keşfinde büyük bir mühendisin sözüne bakılmaz. Tıp konusunda söz doktorlarındır ve basit bir doktorun sözü, bu fenden olmayan büyük bir dâhinin sözünü tercih edilir. Hal böyleyken İbn Abbas gibi, İbn Abdullah, İmam Malik gibi binlerin ittifak ettiği bir meseleyi hangi kuvvet çürütebilir ve hangi mezhepsizin sözü onların sözünü hükümden düşürebilir. Madem meselemiz dindir ve Kur’an’dır. Elbette bu meseledeki söz hakkı Peygamberimiz (asm)’in de övgüsüne

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂

Bazı Merak Edilenler:

ALEVİLİK BİR MEZHEP MİDİR YOKSA TARİKAT MIDIR?

MEZHEP DEĞİŞTİRMEK CAİZ MİDİR? 

HANEFÎ MEZHEBİ NEDİR?

ŞÂFİÎ MEZHEBİNİ KİM KURMUŞ?

MEZHEP NEDİR?