Değerli Kardeşim,

Gerçek eleştiri, yol gösteren, destek sağlayan, moral ve ilham veren, yapıcı ve olumlu ifadeler içeren ve gerçek dostlar arasında olması gereken bir iletişim biçimidir. Böyle bir iletişim tarzına ortam oluşturan ilişki anlayışı, sağlıklı bir eleştiri kültürünün oluşmasına bağlıdır.

Genel prensip olarak şahsiyetçilik yapmamak esas olmakla birlikte, insanlara verdiği zarar, fikirlerinin güçlü olmasından ziyade, şahsına yapılan itibardan kaynaklanıyorsa, ara sıra onun şahsına da atıfta bulunmak icap edebilir.

Dünyevî konumu ne olursa olsun, kişinin ortaya koyduğu fikirler İslam’ın / ehlisünnetin akidesiyle bağdaşmıyorsa, bu düşüncenin yanlışlığını ortaya koymak gerekir.

Eleştiri dozu, eleştiren ile eleştirilen kişi arasında normalde var olan saygı, sevgi perdesini yırtmayacak düzeyde olmalıdır.

Bir kusuru abartarak sahibinin bütün iyiliklerini hiçe saymak eleştirinin ilmî değil, garazlı olduğunun göstergesidir.

Haset, kıskançlık, ötekicilik gibi bir duygu ve bir bakış açısına sahip olan kimsenin eleştirilerinde Allah’ın rızasını gözetmesi imkânsız gibidir.

Eleştiride sövgü, alay, küçümseme ve kişiliğe saldırı birbirine karıştırılmamalıdır.

Eleştiri yapıcı olmalıdır. Yapıcı olmayan tenkit ya sövgüdür, ya da cidaldir.

Eleştiren kişi, muhatabın olayı kişiselleştirdiği ve nefis müdâfaasına başladığı anda, bu işten vazgeçip, tenkidi orada bitirmesi gerekir.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂