Değerli Kardeşim,
Özgüven, insanın iradesini güçlü tutarak hadiselere karşı sağlam ve kararlı durmak, yani ümitsizliğe düşmemektir. Başarılı olmanın neticesinde de bu başarıyı kendinden değil Allah’tan bilmelidir. Zaten hakiki özgüven de budur. Ancak başardığı işleri kendi nefsinden bilip gurura kapılırsa tehlikeli olur.
Manevi hastalıklar olan yeis, ucb, gurur ve suizandan uzak durmak gerekir.
Maddenin mânâyı boğmaya azmettiği bir zamanda, eğer “manevî zırhlar”dan mahrum olunursa, bedenlerin süsüne ve vücutların semizliğine zıt bir şekilde ruhların buhranlar ve hastalıklar içinde kıvranmakta olması kaçınılmazdır.
Yeryüzü şu gün bedenini doyurmak için çırpınan, lâkin rûhî açlık sebebiyle binbir türlü “istikamet buhranları” yaşayan yığınla insanı barındırmakta. Mü’minler de zamanın bulaşıcı ve salgın illetlerinin tesiriyle bazı manevî hastalıklarla boğuşmakta ve hastalığının teşhisinden ve tedâvî usûllerinden habersiz olduğu için çaresiz bir şekilde çırpınmaktadır. Oysa başta mu’cizeler menbaı Kur’ân ve Resûl-i Ekrem (asm)’ın sünnet-i seniyyesi olmak üzere, İslâm irfanının zengin kaynakları bu hastalıklara karşı kullanılacak ilaçları ihtivâ etmektedirler. Zâmanın sâkinlerinin en büyük hastalığı, esasında ilâcının câhili olmaktır.
Selametle…
Kaynak:Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Yorumlar (0)