Değerli kardeşimiz,

Ensest ilişkiyi, hem Kur’an hem de hadis yasaklamıştır. Kur’ân’ın nazil olduğu coğrafyada, Arap toplumu cahiliye geleneklerine bağlı olarak üvey anne ile evlenmeyi meşru kabul ederdi. Bir kimse öldüğünde, onun bir başka eşinden doğmuş olan oğlu, üvey annesinin üzerine elbise atarak “Babamın malına varis olduğum gibi, karısına da varis oldum!” der ve isterse üvey annesiyle evlenebilirdi. Böyle bir olay Hz. Peygamber (asm)’e nakledilince ayet nazil oldu ve böyle bir evlilik edepsizlik ve çirkin bir iş olarak tanımlandı. (bk. Nisa, 4/21)

Kur’ân-ı Kerîm, Nisâ suresinde cahiliye dönemi Arapları arasında cari olan uygulamaya, yani babanın hanımıyla evlenmesine dikkat çektikten sonra, kendileriyle evlenilmesi yasak olan diğer kadınları (el-muharremât) bir liste halinde sıralamıştır:

“Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikâh altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Nisa, 4/23)

Hz. Peygamber (asm) de “İsrailoğullarının başına ne geldi ise, hepsi karış karış ümmetimin başına da gelecektir. Hatta onlardan birisi aleni olarak annesiyle zina etse, ümmetimden de bunu yapacak olacak…” (Tirmizî, Îmân, 18; Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr, XIV, 52, H.no:14646) diyerek, ensestin ümmeti arasında da görülebileceğini haber vermiştir.

İslam hukukunda ensestin cezası konusunda farklı görüşler ifade edilmiştir.

Birinci görüşe göre; helal görüp görmediğine bakılmaksızın, zina yapan kişi gibi had cezası (evli ve dul olanları recm, bekar olanları ise yüz celde) ile cezalandırılır. Hasan Basri, İmam Şafii, Malikilerin yaygın kanaati, Ebu Yusuf ve İmam Muhammed bu görüştedir.

İkinci görüşe göre; bu eylemi yapan kişinin idam edilmesi gerektiğini söyleyen görüştür. Ahmed b. Hanbel bu görüştedir. Buna delil olarak “Hz. Peygamber mahremi olan kadına yaklaşanın öldürülmesini emretmiştir.”(Tirmizî, Hudûd, 29) hadisi gösterilmiştir.

Üçüncü görüşe göre; mahremi olan bir kadınla cinsel ilişkide bulunan kişi hakkında, eğer evlilik akdi neticesinde bu çirkin işi yapmışsa ağır tazîr cezası, akit olmaksızın yapmışsa zina haddini öngören görüştür. Ebu Hanîfe ve Süfyân es-Sevrî’nin tercihi böyledir.

[M. Rahmi Telkenaroğlu; Ensest ve İslam Hukukundaki İzdüşümü; Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 31 (Konya 2011), s. 115-144]

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂