Değerli kardeşimiz,
– Kur’an Allah’ın kelamıdır. Onun sonsuz ilmini yansıtmaktadır. Bütün kâinatın sırf insana hizmet etmek için yaratıldığını düşünmek elbette isabetli değildir ve Allah da böyle bir şey demiyor.
– Ancak Allah, vahiy yoluyla özel muhatabı olan insanla özel konuşmaktadır. İnsanla konuşurken de ona yaptığı nimetlerini sayıp dökmektedir. Çünkü imtihan ayağının en büyüğü şükürdür. İnsandan şükür etmesini isteyen Allah, bunun gerekçesi olarak da sonsuz nimetlerini gösterir. Kainat çapındaki bu sonsuz nimetlerini dikkatlere sunarken de “kâinatın insana bakan yönünü” nazara verir. Örneğin, güneşin yüzlerce hikmeti ve hizmeti vardır, ancak -ısıtmak, ışık vermek, hayatı sağlamak gibi- insana bakan yönü de vardır.
– İşte Kur’an’da Rabbimiz kâinatın insana bakan bu yönünü esas alarak konuşuyor. Örneğin: “Güneşi, ayı, denizi, yeri emrinize verdim / sizin hizmetiniz için yarattım.” diyor. Ve bu Kur’an’ın bu ifadesi gerçeğin ta kendisidir.
– Hatta insanın yaratılış gayesini de “yalnız kulluk” olarak gösterilmiştir… Bu demek değil ki, insan başka bir şey yapamaz ve hep kulluk ve ibadetle meşgul olur. Bilakis bu ifadeden maksat, insanın en büyük görevinin ibadet ve kulluk olduğunu ilan etmektir.
Bununla beraber, kulluk geniş manasıyla Allah’ın emir ve yasaklarından ibarettir. Dindeki hayat bunların dışına çıkmaz ki kulluktan çıkılmış olsun. Mübah olanlar da bu emir ve yasakların açıkça zikredilmediği bir alan olarak hükmen o da “efal-i mükellefin / insanların sorumlu oldukları alanlar”a dahildir.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Yorumlar (0)