Değerli kardeşimiz,
Maddenin yapıtaşları olan elektron ve nötrino gibi atom altı prçacıklar isimleri ‘parçacık’ olmasına rağmen daha ziyade dalga özelliği gösterirler ve onlara bir yer isnat edilemez. Adeta bir anda belli bir dağılım prensibine göre çok yerdedir. O yüzden atom altı dünyada kesafetten ziyade letafet yani nuraniyet hâkimdir.
Maddenin varlığının kaynağının nurani bir Yed-i Kudret’in ihtizazatı olduğu dikkate alınırsa o mikro- kâinatta nuraniyetin esas olması hiç de şaşırtıcı değildir. Problem, parçacıkların açıkça gözlenen letafetinde değil, akılların kesafetindedir. Yani, her şeyi maddede arayanların akılları madde ile iyice kesafet kazanmış, yani iyice maneviyattan uzaklaşarak katılaşmış olduğundan, manevî âlemdeki nuraniyet tecellilerini görememektedirler.
Kâinatın en temel yapıtaşı olduğu öne sürülen ve CERN’deki ışık hızına yakın hızlarda çarpıştırılan parçacıklarla yapılan deneylerde gözlemlenmesi ümid edilen Higgs parçacığına bilim dünyasında vicdanlara yansıyan bir mana olarak ‘Tanrı parçacığı’ isminin verilmesi de manidardır. Nuraniyetten gelerek kesafete yönelmiş böyle nim-nurani bir parçacığı gözlemlemek ve hele onu idrak etmek oldukça nurlanmış bir aklı gerektirmektedir.
Henüz aynı anda iki delikten birden geçen elektronun sebep olduğu kafa karışıklığını giderememiş parçacık fizikçilerinin işi gerçekten zordur. Belki nuraniyetten gelen bu parçacık birçok aklın nurlanmasına sebep olacaktır.
Parçacıkların tarlası olan nurani kaynaktan uzaklaştıkça ve parçacıklar birleşip daha büyük parçacıklar ve demir gibi ağır atomlar oluştukça kesafet peyda olmakta ve zaman ve mekân sınırlamalarının söz konusu olduğu şahadet âleminin kuralları hükmetmeye başlamaktadır.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Yorumlar (0)