Telbiye, seferberlik emrine uyarak cephe için gerekli hazırlıklarını yapmış, üniformasını giymiş, silahını kuşanmış bir askerin komutanının huzuruna çıkarak “Emret komutanım!” tekmili vermesine benzer. İhram zırhını giyen hacı “Buyur Allah’ım buyur! Emrindeyim buyur!” derken Kâbe’sine çağıran Rabbinin tam önündeymiş, huzurundaymış gibi hisseder kendisini. “Davetini duydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle emrindeyim!” der ve günlerce bunu birçok davranışıyla ispatlamaya çalışır.

Bu sözler, dünyanın dört bir tarafından gelen, renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farklı, fakat hedef ve gayeleri aynı milyonlarca Müslümanın hep birlikte seslendirdikleri ortak bir and, ortak bir parola olarak kutsal iklimde sürekli yankılanır. Tevhid inancına bağlılığı ve Allah’tan başkasına asla kul köle olunamayacağını anlatan bu sözler, İslam dininin mü’minlere kazandırdığı en önemli ortak noktalardan birini dile getirir.

Hacı, haccın en önemli sloganı ve şiarı olan telbiye ile, Hz. İbrahim vasıtasıyla kendisine yapılan ve Hz. Muhammed tarafından yenilenen çağrıya koşmuş ve kayıtsız-şartsız, kaygısız ve endişesiz bir şekilde teslim olduğunu “Buyur Rabbim! Emrine âmâdeyim!” diyerek hem sözüyle, hem de fiiliyle ortaya koymuştur. Her ne emrolunduysa yapmıştır. Haramları terk etmekle kalmamış, ihramla birlikte bazı helalleri de terk etmiştir. O’nun rızasını elde edebilmek için tavaf ve sa’y edecek, Arafat’ta, Müzdelife’de vakfeye duracak, Mina’da şeytanı ve taraftarlarını protesto edecek, kurban kesecektir. Bütün bunları, sırf Allah emrettiği için, mahza ibadet kastıyla yapacaktır.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.

Kabe Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular:

NEDEN İSLAMIN İLK 150 YILINDAKİ CAMİLER KIBLE OLARAK KABEYİ DEĞİL, PETRA DİYE BİR ŞEHRİ GÖSTERİR?

KABE’NİN RESMİ BULUNAN SECCADELERDE NAMAZ KILMAK CAİZ Mİ?

KABE VE MESCİD-İ HARAM FARKLI MIDIR?

DÜNYA İÇİN KABE KUTSAL MIDIR?

KABE ETRAFINDA TAVAF EDERKEN YEDİ DEFA DÖNMENİN HİKMETİ NEDİR?