Değerli kardeşimiz,

Müfessirlerin bu konudaki yorumları, genel olarak şu hususlarda yoğunlaşmıştır: Allah, her an: yaratır- yok eder, diriltir-öldürür, zengin kılar-fakirleştirir, yükseltir-alçaltır, aziz kılar-zelil eder, hasta eder-şifa verir, güldürür-ağlatır, affeder-cezalandırır ve saire…

Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik / yaptık / inşa ettik / yarattık, onun genişleten de biziz.”(Zariyat, 51/47)

mealindeki âyet de, göklerin her an genişlemekte olduğuna delalet etmektedir. Bu ise, yaratılış öyküsünün sona ermeyip her an devam ettiğini göstermektedir. Keza, bu gün bilim, gök cisimlerinin bir kısmının sürekli yıkılıp yok olduğunu ve yerine başka cisimlerin yaratılmakta olduğunu kabul etmektedir. Örneğin, Samanyolu Galaksinin yaratılış zamanı, diğer sistemlere göre çok yeni olduğu bilinmektedir.

Kur’ân-ı Kerîm’de değişik vesilelerle Cenâb-ı Allah’ın yaratıcılık sıfatına ve iradesinin nüfuz etmediği hiçbir olay düşünülemeyeceğine değinilir. Fakat “O her an yaratma halindedir.” diye çevrilen 29. âyet bu konuda özel bir vurgu taşımakta ve özellikle şu iki noktanın aydınlatılmasında ayrı bir önemi haiz bulunmaktadır:

a) Yaratılmışlar açısından anlatım kolaylığı sağlaması itibariyle kutsal metinlerde Allah Teâlâ’ya nispetle zaman kavramının kullanıldığı olmuşsa da bu asla O’nun mutlak iradesini kayıtlayacak veya gücüne sınır koyacak biçimde yorumlanamaz. Binaenaleyh İsrâiloğullarının sınanması için konan bir dinî hüküm olan cumartesi yasağının, Allah’ın -hâşâ- o gün istirahata çekildiği tarzında bir gerekçeyle açıklanması (bk. Tekvin 2/2-3) tenzih ilkesiyle bağdaşmaz. Âyetin Yahudilerdeki bu yanlış telakkiyi reddetmek üzere indiğine dair bir rivâyet de bulunmaktadır. (İbn Atıyye, V/229) Bu mânada âyet, “Tanrı yarattıktan sonra vahyetmek, ihtiyaçları karşılamak gibi şeylerle ilgilenmemiştir.” diyen deist felsefeyi de reddetmektedir.

b) Bu âyet, tabiat olaylarından Yaratıcı iradesini dışlayan pozitivist ve materyalist akımları mahkum etmekte ve bilimin ulaştığı parlak sonuçların da son tahlilde Allah Teâlâ’nın yasalarını keşfetmekten öteye geçemeyeceğini ve bütün bulguların gerçekte O’nun yaratma sıfatının her an var olan tecellilerinden başka bir şey olmadığını ortaya koymaktadır. (Kur’an Yolu, V/148.)

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂