Değerli Kardeşim:

Bu kainatta her duygusunu ve hissini onu Yaratanın rızası dairesinde ve istikameti çizgisinde kullanan insanlar dünyada da bir nevi cennet hayatı yaşarlar.

Dünyanın her şeyi ile sınırlı olduğunu bilirler ve sınırsız elemlerin altına girmezler, onları ruhuna yüklemezler. Dostlarını sonsuz rahmet ve ihsan sahibi Allah’a emanet, düşmanlarını da yine onun sonsuz adaletine havale ederler.

Ruhunu da bedenini de emanet bilirler; onları ne ezer, ne de başkasına ezdirirler.Ama gücünü ve kuvvetini aşan sahalarda, bu ağır imtihanı kolayca verebilmek için Rabbine iltica ederler. Ve neticede O’nun takdirine elhamdülillah derler.

Aynen bunun gibi ruhumuzun da havası, suyu ve gıdası gibi olan ibadetleri yapmadığımız zaman, ruhumuz havasız, susuz ve gıdasız kalmış gibi olur ve bütün sıkıntıların kaynağı haline gelir.Diğer taraftan her bir haram ruhumuza giren bir hastalık, bir ateş ya da zehir gibidir.Bedeni zehirlenen bir kimse rahat edemeyeceği gibi, işlediği günahlarla ruhu zehirlenen bir kimse de asla rahat edemez ve huzur bulamaz.

Öyleyse her ruh, gıdası olan ibadetleri almalı, zararlı olan günahlardan sakınmalı ki huzur ve mutluluğa erişsin, kendini boşluktan kurtarsın.
Her dönem bizlere ahir zamandan kesitler sunmakta.Bazen altında ediliyoruz ,nefes alamıyoruz.Bütün bu sıkıntılara Ya Baki Entel Baki ile imanımızı kuvvetlendirmeliyiz. Unutmayalım ki karıncanın sesini işiten,ihtiyaçlarını gideren Rabbimiz kainatın en üstün mahluku olan bizlerin de sesini işitir.Zamanla her imtihan yerini yeni imtihanlara bırakacaktır.Bizler her daim Rabbimize sığınıp tevekkül etmeliyiz.

Selametle…

Kaynak: Sorularla İslamiyet