Değerli Kardeşim:
İslam kolaylıklar dinidir.Sıhhatini kaybeden bir müslümanın namazın tüm şartlarını yerine getirme imkânı olmadığı durumlarda yüce Allah bazı kolaylıklar göstermiş ve namazı “imkânı elverdiği” şekilde kılmasına izin vermiştir. Hasta müslümanın, tüm rükünlerini yerine getirmeyerek kıldığı bu namaza hasta namazı adı verilir.
Namaz, günde beş defa müslümanlara farz kılınmıştır;ancak namazın amacı Allah’ı sürekli hatırlamak günde beş kez
O’nun huzuruna çıkıp iki namaz arasında yaptıklarımızın muhâsebesini yapma fırsatıdır. Günde beş kez Allah`ın huzuruna çıkan bir müslüman kötülük duygusunu kalbinden atıp onun yerine Allah korkusu ve sevgisini yerleştirir.
Bu nedenle hastalıkların bizi Rabbimizden uzaklaştırmamaları için hastalara çeşitli kolaylıklar sağlanmıştır.
✒️Kişinin hastalığı eğer ayakta duramayacak kadar şiddetliyse ve ayakta durması hastalığı arttıracaksa oturarak; oturarak kılınamayacaksa, yattığı yerde; hareket edemeyecek durumdaysa baş ile başını dahi oynatamıyorsa göz hareketiyle, bu da olmuyorsa düşünceyi yoğunlaştırarak namaz kılınır.Ama hiçbir zaman terkedilmez.
Burada temel ölçü yapabileceğinin en son şeklini yapmaktır. Örneğin bir yere yaslanarak kılabilecekken yatarak kılmak nefsin kontrolüne girmenin göstergesidir ki bu yanlıştır.
✒️Namazın diğer bir farzı olan okuyuşlarda da durum böyledir,dili ile okuyamıyor,dilini kullanamıyorsa kalbinden okur.
✒️Diğer bir kolaylık okuyuşlarını kısaltabilir ve eksiltebilir.Örneğin uzun süre rükû ve secdede kalması rahatsızlık veriyorsa, tadili erkan üzere kılınan namazda en az üç kez okunan “Sübhane rabbiyel azim” ve “Sübhane rabbiyel ala” cümlelerini birer kez söyler.Örneğin son oturuşlardaki “Allahûmmâ salli ve barik” dualarını okumadan selâm verebilir.Mümkün olanı en iyi şekilde yapmak, gücünün yettiği kadarını yapmak, terketmemek esastır.Çünkü insanın açığa vurduğunu da kalplerde gizli olanını da bilen Allah, hastalığın şiddetini hastadan daha iyi bilir.Ufak hastalıkları bahane edip namazları hafifletmek ve kolaya kaçmak ancak imanı zayıf olanların yapacağı bir tercihtir.İmanda samimi olanların yapacağı, gücünün tamamını kullanarak namazı hâlis bir kalp ile kılmaktır.
✒️Namaz öncesinde farz olan “maddî ve manevî pisliklerden temizlenmek” hasta için de farzdır.Gusül abdesti ve namaz abdesti alması o an hastalığına zarar verecekse teyemmüm alarak namazını kılar.Yatalak bir hastanın istenmeyen durumlar sonucunda yatağında maddî pislikler varsa ve yatağının değiştirilme imkânı yoksa görünen yüzeysel pislikler temizlenerek namazını kılabilir.Elbise için de durum aynıdır.
Son olarak: Hastalık durumunda şartları tam olarak yerine getirilmeden kılınan namazlar hastalıktan kurtulduktan sonra tekrar kılınmaz.Hasta, daha önceden kazaya kalan namazlarını da kılabildiği şekilde kılar.Abdesti bozan durumlardan herhangi biri sürekli olsa;örneğin sürekli kanama durumu devam ettiği halde namaz kılınır.Ancak bir sonraki namaz için yeniden abdest alınır, özürlü halde kılınan bir namazın vakti çıkmadan özür hali sona erse kılınan namaz tekrar edilir.Özür, bir namaz vaktinin tamamında sürerse geçerlidir.Özür nedeniyle elbiseye bulaşan pislikler de bu hal devam ettiği sürece namaza engel değildir.Ancak imkânı varsa Allah`ın huzuruna en güzel elbiselerini giyip durmak daha güzeldir.
Selametle…
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Yorumlar (0)