Değerli Kardeşim:
Vesvese ilk defa şüphe şeklinde gelir. Şeytan önce şüpheyi kalbe atar. Ancak kalb hemen tepki gösterir, savunmaya geçer.
Fakat savunmayı bırakır, kabul ederse, şeytan birinci atışta hedefe isabet ettirmiş demektir. Fakat kalb kabul etmezse, orada bir iz bırakır, sonunda bir pus, bir leke oluşturur.
Bir süre sonra hayal aynasına bazı pis düşünceler yansır, edebe aykırı bazı çirkin görüntüler oluşur. Zaten bu görüntü ve leke kalbin hırçınlaşıp feryat etmesine, sıkılıp daralmasına kâfi gelmiştir. Sonunda “Eyvah!” diyerek ilk hastalık mikrobunu kapmış olur ve ümitsizliğe düşüverirsin.
Vesvese mikrobunu kapan insan, kalbinin Rabbine karşı edepsizlikte bulunduğunu sanır, telaşa kapılır, titrer ve birdenbire heyecan dalgası bedeninin her yanını sarar.
Bütün duygular yaralanmıştır, kalb penceresi puslanmış, görüntüler netliğini kaybetmiştir. İnsan bu halden kurtulmak için çırpınıp durur. Ancak kalbinin gerçek sesine, yani kalbe gelen melek ilhamına kulak vermediğinden bir an için kendini boşlukta hisseder ve neticede huzurdan kaçar, gaflete dalar.
Peki kalbe gelen bu vesvese başıboş mudur?
1. Allah kalbe yakındır.
2. Allah kalbe hidayet verir.
3. Kalb Allah’ın zikriyle huzura kavuşur.
4. Allah kalbe sükûnet ve emniyet verir.
5. Allah imanı kalblere benimsetir.
“Dikkat ediniz! Bedende bir et parçası vardır; o düzeldiğinde bütün beden düzelir, o bozulduğunda da bütün beden bozulur.” (Buhârî, İmân, 39; Müslim, Müsakat, 107)
İşte ayetler ve hadisdende görüldüğü üzere kalbimizde de Rabbimizin elinde, bütün Kainatın idareside. O halde bu kalbin neler yaşadığını ve nasıl dayandığını da en iyi onun sahibi olan Rabbimiz bilir, sence de öyle değil mi kardeşim?
VESVESE İÇİN ÇÖZÜM YOLU
Esasen vesvese temel olarak bir hastalıktır. Kanser nasıl tedavi sonucunda yeniliyorsa aynen öyle vesvesede tedavi ile çözüm bulacaktır inşaAllah.Burada ilk olarak en önemli nokta doktor tedavisi görmek. Ama bunu erkenden bırakmak değil, doktor tamam diyene kadar devam etmek şarttır.Daha sonraki aşamalarda ise:
👉Birinci adım olarak: Dr tedavisi ile birlikte en önemli mesele, heyecana yenilip telâşa kapılmamaktır.
Böyle bir vesveseye kapılan insan telaşa düşmemeli, endişe etmemelidir. Telâş ve endişeye sebep olan şeyin gerçekte var olması gerekir. Oysa kalbe ve hatıra gelenler, birer hayal ürününden başka birşey değildir. Hayalden geçen çirkin şeylerin bir değeri, bir önemi yoktur. Üstelik insana bir zarar da vermez.
👉İkinci adımda: Kalbe gelen çirkin sözler, edebe aykırı haller kalbten gelmiyor, bunun için kalbe ait değildir.Çünkü bu sözlerden kalb rahatsızdır; sıkılıyor, daralıyor.
Kalbin bir ürünü olmadığı için bir kuruntu ve evhamdan başka bir şey değildir. Kalbten kaynaklanmadığına göre, şeytandan kaynaklanıyor,belki kalbe yakın olan şeytanın lümmesinden geliyor.
Tedavisi bu kadar kolay ama unutma kardeşim: Nasıl hastalıklara teslim olmak caiz değildir.Ben böyleyim deyip mücadele etmemek de caiz değildir.
📍Sürekli abdest alanlara ve namaz bozanlara
“Abdest ve namazımı yanlış ve eksik mi yaptım acaba?” şeklinde gelen vesveselere de aldırış etmemen gerekir.
Böyle bir vesvese ilk defa vuku buluyorsa, o abdest veya namaz tekrar edilebilir. Ama, mükerreren(devamlı) oluyorsa, mesela bir insan, abdest uzvunu yıkayıp yıkamadığından devamlı şüpheye düşüyorsa, hiç vesveseye meydan vermeden o uzvunu yıkadığını kabul ederek namaza durmalıdır.
Ve yine namazı kaç rekat kıldığı mevzuunda vesveseye mübtela ise namazının tamam olduğu kanaatiyle hareket etmelidir.
Bunlar fıkhı fetvalar kardeşim.O nedenle bu şekilde kabul edilir mi diye düşünme ve fıkha uy inşaAllah. Unutma İslam kolaylık dinidir. Şeytanın seni oyalamasına sakın izin verme, ki bence sen artık vermeyeceksin.
Vesvesenin üzerinde durmadan tam tersi istikamette yürümek lazımdır. Hiç kâle almadan, önem vermeden, yapılan yanlış bile olsa, “Mezheplerimizden birine uyar.” deyip geçmek, maslahata binaen daha muvafık olur.
Bu türlü durumlarda esas olan şeytanın canını okuyup vesveseyi def etmektir.Yani her daim vesvesenin tersi yönünde hareket edilmelidir.
📍Neden bu durumdayım?
Hastalıklar nasıl bizi günahlardan alıkoyar ise vesvesenin de iyiye kullanımında bize pek çok faydası vardır kardeşim.Vesvese çok kimsenin özellikle de hassas fıtratların mahiyetinde, âhir ömre kadar terakkilerine medar olabilecek bir zemberektir.
Tıpkı saat zembereği gibi onun kalbi de vesveseye karşı kurulu kaldığı sürece, daima çalışır ve onu ileriye, daha ileriye götürür; çünkü bu sayede imtihan ve mücadele ölünceye kadar devam eder.
Evet, itikadı sağlam, ameli yerinde ve nefsini teslim almış bir mü’minde böyle bir “Cihad-ı Ekber”i yaptırtan ve ona gazilik sevabı kazandıran kaynak, vesvesedir.
Diğer bir yönüyle de vesvese, insanı daima müteyakkız ve uyanık tutar. Mü’min, işini halletmiş olmanın ve duruma hakimiyetinin verdiği rehavet ve rahatlık içinde, uyku bilmez bir düşman olan şeytanın çukurlarından herhangi birine düşebilir; düşmemek için, daima tetikte bir asker gibi hep uyanık olmalıdır.
Hasta, hastalık vasıtasıyla Allah (c.c)’a karşı yalvarış ve yakarışa geçtiği gibi, vesveseli insan da her vesvese emaresi karşısında: “Aman ya Rabbi!..” der ve kendini o ifritten kurtarıp gerilime geçer… geçer ve günahları içeri almayacak bir kalenin içine girer, kurtulur.
Elverir ki o, vesveseyi büyütüp, zararlı hale getirmesin… (Vesvese ile alakalı bk. Bediüzzaman, Sözler, Yirmi Birinci Söz’ün İkinci Makamı)
Selametle…
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca bu konuyla alakalı videomuzu izleyebilirsin 🙂
Yorumlar (0)