Gelinlik giymenin caiz olup olmadığını anlamak için öncelikle kadının örtüsünün nasıl olması gerektiğini öğrenmek gerekir.
Müslüman kadının nasıl örtüneceği, üstelik namahrem erkeklerin yanına veya sokağa çıktığı zaman nasıl bir örtü takınabileceği Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirildiği gibi; hadis-i şeriflerde, sahabe hanımların tatbikatlarında belirtilmiş ve gösterilmirmiştir. Bilineni bir tekrardan öte, bir tespit bakımından bu husustaki ayetlerin mealini verelim:
“Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine cilbab (örtü) almalarını söyle. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Bununla beraber Allah bağışlar ve merhamet eder.” (Ahzab Suresi, 59).
Bu ayetle birlikte,
“İslam’dan önceki Cahiliye kadınlarının yaptığı gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için dışarı çıkmayın.” (Ahzab Suresi, 33).
Nur Suresinin 31. ayet-i kerimesindeki, “kendiliğinden görünenleri müstesna, süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar” ifadeleri mü’min kadınların nasıl giyineceklerinin birer ölçüsüdür.
İlk ayette geçen “cilbab” kelimesini, müfessirler, “vücudu baştan aşağı örten dış kisve, elbisenin üzerinden giyilen dış kıyafet” olarak açıklarlar (Hak Dini Kur’an Dili, 6: 3927).
Dikkat edileceği gibi, Ahzap Suresinin 59. ayetinde kadınların mahrem yerlerini örten elbisenin dışında bir de sokağa çıkarken bundan böyle giyecekleri bir örtünün giyilmesinin gerektiği ifade edilmektedir. Oysa ki Gerçek manada tesettür bu şekilde mümkün olmaktadır. Yoksa, ev içinde kadının mahremleri arasında giydiği elbise ile dışarı çıkması, Kur’an’ın istediği şekilde bir tesettür değildir. Bu örtünün adı ne olursa olsun, yalnız esas olan bedeni bütünüyle örten bir dış örtü olmasıdır.
Zaten sahabe hanımların, ayet iner inmez nasıl örtündükleri de bu şekle müşahhas bir misal olmaktadır. Peygamberimizin bahtiyar hanımlarından Ümmü Seleme Hazretleri, bu ayet nazil olduktan sonra Ensar kadınlarının bundan böyle “üzerlerine siyah örtüler alarak ve başları üzerinde kuşlar varmışçasına tam bir edep ve sükunet içinde” dışarı çıktıklarını söylemektedir.
Ayet-i kerimenin sonunda “Allah bağışlar ve merhamet eder.” denmektedir. Bu bağışlama, kadınların bu ayet inmeden önceki cahiliye âdeti üzerine giyiniş şeklini içine almaktadır.
Mü’min hanımların, ince dokunmuş, altlarını belli edecek şekilde elbise giymeleri de tesettüre aykırı bir giyim şeklidir. Bir seferinde Beni Temim kabilesinden bir grup kadın Hz. Aişe’nin yanına gelirler. Üzerlerinde ince elbiseler vardır. Bu durumu gören Hz. Aişe, “Nur Suresine inanan mü’min bir kadın, bu şekilde giyinemez.” diye hatırlatmada bulunur (Tefsir-i Kurtubi, 14: 244).
Gelinlik Giymenin Hükmü Nedir?
Gelinlik giymeye gelince, herkesin bildiği gibi gelinlik; manto, elbise, pardesü gibi içeride ve dışarıda giyilen alışılmış kıyafetlerden değildir. Belli bir zamanda giyilmek üzere özel olarak hazırlanmış bir kıyafettir. Maksat, gelini daha cazip hâle getirmektir.
Gelinin, vücut hatlarını örtmeyecek kadar hatta şeffaf, başı, kolları ve diğer yerlerini kapatmayacak ölçüde dikilmiş gelinliklerin oysa ki tesettür yerine geçmeyeceği açıktır. Kadın ve erkeklerin karışık olarak bulundukları nikâh salonlarında ve düğün merasimlerinde dinen bu tarz gelinliklerin giyilemeyeceği bellidir.
Ancak böyle gelinliklerin sırf hanımlar arasında yapılan merasimlerde ve erkeklerin bulunmaması şartıyla giyilmesi caiz olabilir. Buna rağmen bu meselede hassas olan kimselerin böylesine tesettür ölçüsünden uzak gelinlikleri giymemeleri uygun olur.
Gelinlik giymekte arzulu olanlar tesettürü yerine getiren gelinlikler giymek şartıyla merasimlerde ve törenlerde bulunurlar. Dini hassasiyet taşıyan aileler oysaki bugün düğün merasimlerinde de kadın ve erkeklere farklı salonlarda ağırladıklarından, muhtemel mahzurlar da böylece ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin.
Bazı Merak Edilen Sorular:
GELİNİ ALNINDAN ÖPMEK HARAM MI?
BİR GENCİN AİLESİ FAİZ İLE EV YAPTIRDI; BU EVDE YAŞAMAK BU GENCE HELAL MİDİR?
AİLE İÇİ GEÇİMSİZLİĞİN DÜZELMESİ İÇİN NE YAPMALIYIM?
KİŞİNİN KAYINPEDER VE KAYINVALİDESİNE “BABA-ANNE” DEMESİ UYGUN MUDUR?
TAVLA OYNAMAK HARAM MIDIR? “KİM TAVLA OYUNU OYNARSA ELİNİ DOMUZ KANINA BULAMIŞ GİBİ OLUR.” SÖZÜ…
Yorumlar (0)