Değerli kardeşimiz,

Evvela şu hususu belirtmekte fayda vardır:

Dinimiz İslam, anne-babaya diğer insanlardan farklı bir değer ve özel bir makam vermiştir. Kur’an, Allah’a itaat etmekten hemen sonra anne-babaya itaat etmeyi emretmektedir:

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti…” (İsra, 17/23) 

Kafir de olsa, müşrik de olsa, Allah’a isyan olmayan hususlarda onlara iyilik etmek ve iyi davranmak vaciptir. Nitekim bir ayette şöyle buyurulur:

 “Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin…”(Lokman, 31/15)

Ayrıca Allah, evlada, anne-babaya sürekli dua etmeyi emretmektedir.

Şefkatle, tevazu ile onlara (anne-babaya) kol kanat ger ve şöyle dua et: ‘Ya Rabbî, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak sen de onlara merhamet buyur!’ ” (İsra, 17/24)

Baba ve çocuk haklarına gelince, şunu bilmeliyiz ki, Allah katında hak haktır, küçüğü büyüğü yoktur.

Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde adaletten hak kavramından bahsedilir. Kullar arasındaki adalet esaslarını tespit eden birçok ayetten sonra, “İşte bu Allah’ın hudududur / ölçüsüdür, onu çiğnemeyin” (Maide, 5/87) mealinde ilâhî ikazlar var.

Peygamberimizin kul hakkıyla ilgili şu uyarısı vardır:

 “Bir kimsenin diğer bir kimsenin haysiyetine yahut malına tecavüzden dolayı üzerinde bir hak bulunursa, altın ve gümüşün geçmediği hesap günü gelmeden helalleşsin. Aksi takdirde, yaptığı haksızlık ölçüsünde, iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden kimseye yüklenir.” (Buhari, Mezâlim, 10) 

Babanın çocuklar üzerinde hakları olduğu gibi çocukların da babalar üzerinde hakları vardır. İslam’da çocukların baba üzerindeki hakların başında, evlenirken iyi bir anne seçmesi, iyi bir isim koyması ve dinini öğretip iyi bir terbiye vermesi gelmektedir.

Fıtraten insan olarak baba, çocuklarına karşı merhamet ve şefkat beslemek üzere yaratılmıştır. İlahi kanun da babaları, çocuklarının hukukunu korumaya ve onlara şefkat etmeye davet etmektedir. Onun için fıtratı bozulmamış bir insan çocuğuna haksızlık yapmaz ve zulüm etmez. Aksi takdirde İlahi adalet hak sahibinin hakkını dünyada veya ahirette alacaktır.

Evlat, kendisine haksızlık ve zulüm eden anne-babaya karşı nasıl davranmalı?

Ne olursa olsun, anne-baba haksız bile olsa, bir evlat onlara karşı gelmemeli, her şeyden önce sabırlı olmalı, mümkün olduğu kadar haksızlıklara yol açacak ortam ve sebeplerden uzak durmalı, onların ıslahı için onlara dua etmeli, yumuşak sözlerle onları doğru olana ikna etmeye çalışılmalıdır.

Anne-babanın ıslahı için bol bol dua etmeli, sabrın mükâfatını Allah’tan beklemelidir.

Ayrıca, çektiği sıkıntıların ve maruz kaldığı haksızlıkların günahlarına kefaret olduğunu bilmelidir.

Hz. Peygamber (asm), “Zarara karşı zarar vermek yoktur.” (İbn Mace, Ahkâm, 17; Muvatta, Akdıye, 31) buyurmaktadır.

Haksızlığa karşı haksızlık etmek de caiz değildir.

Allah’a isyan olmayan konularda anne-babaya itaat etmek dini bir vecibedir.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂