Değerli kardeşimiz,

İslam dininin temel karakteristiği tevhid inancıdır. Allah’ın zatında sıfatlarında ve fiillerinde ortağı olmadığı, doğrudan doğruya kendisinin asıl fail olduğu hakikatidir.

Bu hakikat Kur’an ve sünnetle sabit olup, doğrudan iman denilen bireysel yönelişin temel kodu olmazsa olmaz esasıdır. Bu temel kod kendisini doğrudan ilahi yaratıcılık sıfatında gösterir.

Meleklerin ve fiziki kanunların hiçbirisinde bu yaratıcılık esası bulunmaz. Onlar kendileri de yaratılmış varlıklar olarak Allahu tealaya ait olan yaratma eyleminin mülk ve melekut aleminde derecelenmelere göre temsili görevini yaparlar.

Bilinmelidir ki Allah Teala’nın yaratma fiili onun zatı gibi misli ve benzeri olmayan bir fiildir. Halık ya da yaratıcı isminin kullanılması yalnızca isimlendirme içindir. Yoksa bizim herhangi bir şeyi yapmamıza hiçbir cihetten benzemez.

Dolayısı ile kendi zihnimizdeki beşeri ölçülerle mümkün ya da olabilir gibi akıl yürütmelerle onu değerlendiremeyiz.

Öte yandan akli ölçüler sadedinde bir yaratıcıdan sonra ikinci bir yaratıcının olabilirliğini düşünmek kurgusal bir tanrı anlayışına bizi götürecektir.

Tarih boyunca Agnostik olarak isimlendirilen pek çok sapkın akım Demiurg adıyla ikincil, üçüncül tanrılar edinmiştir.

Ehl-i sünnet anlayışı böylesi bir düşünceden uzak olmak bir yana, tüm tarih boyunca bu tür düşüncelerle mücadele eden bir karşıtlıkta olmuştur.

Kaynak: Sorularla İslamiyet