Öncelikle, böyle bir baba, babalık vasfını yitirmiş ve şeytanlaşmış bir şarlatandır. Kızı ondan uzak durmak, onunla konuşmamak hakkına sahiptir.
Kız, ahirette babasını bekleyecek; ancak ona şefaat etmek için değil, onu Allah’a şikayet etmek için bekleyecektir.
Bununla beraber, bu adam şayet elden ayaktan düşer veya maddi ihtiyaç içine girer de bakacak başka kimsesi yoksa, bu takdirde imkânı varsa kızı ona yardımda bulunacaktır; bunda bir sakınca yoktur. Hatta onun için bir vecibe olur. Bütün üzüntüsünü içinde taşıyarak bunu yapacaktır.
“Eğer onlar (anne-baban) seni, şerik olduğuna dair hiçbir bilgin olmadığı şeyleri, bana ortak koşmaya zorlarlarsa sakın onlara itaat etme! Ama o durumda da kendileriyle iyi geçin, makul bir tarzda onlara sahip çık! Bana yönelen olgun insanların yolunu tut! Sonunda hepinizin dönüşü bana olacak ve ben işlediklerinizi tek tek size bildirip karşılığını vereceğim.”(Lokman, 31/15)
mealindeki ayette çocuklarını Allah’a şirk koşmaya zorlayan anne-baba için bile Rahman ve Rahim olan Rabbimizi “Dünyada onlara sahip çık!” diye emrediyorsa, konumuz olan kızımızın durumu buna daha da elverişlidir. Çünkü şirkten daha büyük bir günah yoktur. Ve üstelik şirk -samimi iman edip tövbe etmediği takdirde- asla af kapsamına girmez. Halbuki diğer günahlar iman olduktan sonra af kapsamına girebilir.
Kur’an’ın bu mesajı doğrultusunda son olarak şunu söylemeliyiz ki: Kız, babasının bu çirkin işinden kuşkulandığı sürece, ondan mutlaka uzak durmalıdır. Şayet samimi olarak şeytana uyduğunu itiraf edip tövbe ederse Allah onu affedebilir; dolayısıyla kızı da onu affedebilir. Hatta affetse daha iyi olur. Yeter ki tekrar insan olsun, tövbe etsin, pişman olsun…
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Ayrıca aklına takılan sorular veya merak ettiklerin için Sözler Köşkü YouTube kanalımıza göz atabilirsin 🙂
Yorumlar (0)