Değerli kardeşim,
Toplumsal Ahlak Kavramı, insanların yaşayış tarzı, toplum yapısı, ve kazanılmış çevresel faktörler ile şekillenebilen ve toplumdan topluma, ülkeden ülkeye, asırdan asra değişebilen bir kavramdır. Ahlaki değerler, halihazırda da gözlemleyebildiğimiz gibi farklı bakış açılarına göre şekillenebilmektedir. İyilik ve kötülük kavramları da bu bağlamda kişinin bakış açısına göre değişecektir.
Mesela Robin Hood karakteri bunun bir örneğidir. Zenginden çalıp fakire vermek konusunun iyilik mi yoksa kötülük mü olduğunu farklı Ahlak Ölçülerine göre değerlendiren kişiler farklı sonuca varmaktadır. Demek ki sorudaki gibi insanın zihnen iyilik kötülük kavramlarını rehbersiz bulması ve tek bir gerçek ortaya çıkması imkansızdır. Zira insan mantığı dahi sürekli gelişme ve olgunlaşma halinde olduğundan, kararları dahi günbegün değişmektedir. Ergenlik döneminde birisine mantıklı gelen bir kararın, olgunluğa erişince çok mantıksız gelmesi gibi. Demek ki Ahlaki Değerlerin ve insan mantığının değişkenliği 1 sonuca ulaşmayı imkansız hale getirir.
Madem böyledir, elbette “yapan bilir, bilen de konuşur” kaidesince mutlak doğrunun ne olduğunu elbette bütün sistemi yapan ve bilen Zat söyleyecektir. Ve söylemesi de hikmet ve mantığın gerektirdiği bir neticedir. Kur’an hem ahlak hem zikir hem fikir hem dua hem toplum bilim hem ahlak kitabı olduğundan ve evrensel olup aile yaşantısının ve toplum düzeninin dahi en iyi şekilde nasıl yürütüleceğini anlattığından, Her Konuda Yol Göstermesi de zaten hikmetin gereği olup, mantıken gereklidir.
Yorumlar (0)