Günümüzde böyle olana «eşelcins» de denilmektedir. Bu daha çok hormon bozukluğundan meydana gelen anormal bir hastalıktır. İslâm dini, bununla ilgili bir takım hükümler koymuş, böylece toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini açıklamıştır.

Fukahanın çoğuna göre, h ü n s â: Erkeklik ve dişilik âleti birlikte bulunan kimsedir. Hangi aletinden idrar yapıyorsa, daha çok ona yakın bir hüküm taşır. Yani erkeklik aletinden idrar yapıyorsa, erkek; dişilik aletinden idrar yapıyorsa, dişi sayılır. (El-Hidâye – Merğinânî)

Her iki aletinden eşit biçimde idrar geliyorsa, o takdirde hem erkek, hem dişidir, yani ona hünsâ denilir. Bu, İmam Ebû Hanîfe’ye göredir. (El-Kâfî – El-Mervezî)

Fukahanın çoğuna göre, bu durum, onun ergen olmasına kadar geçerlidir. Ergen olunca, erkeklik aleti harekete geçip evlenecek güçte bulunuyorsa, o takdirde erkek kabul edilir. Sakal ve bıyıklarının da çıkması böyledir. Bunun gibi ergenlik çağına girince göğüsleri büyür, ayhali olursa o takdirde dişi kabul edilir.

Ergenlik çağına girdiği halde ne erkek olduğuna, ne de dişi olduğuna dair belirtilen alâmetler ortaya çıkmazsa, o takdirde «Hünsâ Müşkil = Eşelcins» sayılır.

Hünsâ müşkil (çift cinsiyeti kişi) imamın arkasında durduğu zaman, erkeklerle kadınların safları arasında durur, yani ne erkeklerin saffında, ne de kadınların saffında yer alır, bu iki ayrı saffın arasında durur.

Erkeklerin saffına katılacak olursa, kadın olma ihtimâli dikkate alınarak onların namazını bozmuş olur. Kadınların saffında duracak olursa, erkek olma ihtimali mevcut olduğundan, kadınların namazını bozmuş olur.

Hünsâ müşkil, kadınların saffında durup namaz kılacak olursa ihtiyaten namazını iade eder. Çünkü erkek olma ihtimali vardır. Erkeklerin saffında dahil olup namaz kılarsa, namazı tamam sayılır. Ancak o safta onun sağında ve solunda bulunan ve tam arkasında bulunan kimseler namazı iade ederler. Bunda ihtiyat vardır.

Hünsâ müşkil, namazda kadınlar gibi oturur. (El-Kâfî – El-Mervezî)

İmam Muhammed’e göre, hünsâ müşkil, henüz ergen olmadan namaz kılarken başörtüsü örtmesi uygun olur. Ergen olduktan sonra kendisinde ne erkeklik, ne de kadınlık alâmeti açık biçimde ortaya çıkmazsa, o takdirde başörtüsüz namaz kılması, caiz olmaz. 

Kaynak: Sorularla İslamiyet